Kırklar Dağı konutlarında sorunlar bitmiyor
Yapımı kadar yıkım süreci de sorunlu olan Kırklar Dağı konutlarında ev alan vatandaşlar, ellerinde olup biten her şeyi yatırdıkları konutların gözlerinin önünde yıkılması sonrası perişan hale geldi. Kırklar Dağı konutlarında ev alan vatandaşlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, mağduriyetlerinin giderilmesini talep etti.
Yapımı kadar yıkım süreci de sorunlu olan Kırklar Dağı konutlarında ev alan vatandaşlar, ellerinde olup biten her şeyi yatırdıkları konutların gözlerinin önünde yıkılması sonrası perişan hale geldi. Kırklar Dağı konutlarında ev alan vatandaşlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, mağduriyetlerinin giderilmesini talep etti.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan Kırklar Dağında yaklaşık 6 yıl önce büyük tartışmalarla yapımına başlanan ve tamamı biten Kırklar Dağı Konutları için, geçtiğimiz ay yıkım kararı alındı. Sur Belediyesi, daire alanlar arasında siyasetçilerin de bulunduğu lüks konutlarla ilgili yıkım kararını müteahhit firmaya göndererek 4 bloktaki 80 konutun yıkımı için 10 gün süre tanımış, sürenin tamamlanmasının ardından da yıkımına başlanmıştı. Burada ev alan vatandaşların itiraz etmelerine rağmen Kırklar Dağı konutlarında yıkım çalışmalarına devam edilirken, vatandaşlar bütün umutlarını bağladıkları evlerinin gözlerinin önünde yıkılması nedeni ile perişan duruma geldi. Kamu yararı nedeni ile yıkıma karşı çıkmayan vatandaşlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, mağduriyetlerinin giderilmesini istedi.
“Kamu yararına saygılıyız ama mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz”
Kırklar Dağı konutlarında iki mülkü bulunan Fettah Sögücü isimli vatandaş, Kırklar Dağında 135 evin bulunduğunu söyledi. Kendisine ait iki evin olduğunu aktaran Sögücü, “Ben alırken bu evleri hiçbir sorun yoktu, tapularımız bile mevcut. Kanuna projeye aykırı hiçbir şey yoktu. Bütün bankalar bu evlerin üzerinde kredi veriyordu. İmara açan da imara kapatan da aynı kurum. Bunun cezasını biz neden çekiyoruz? Bize hiçbir hak ve hukuk tanımadılar. Bizi polis ve zabıta zoru ile evlerimizden çıkardılar. Benim iki evim vardı burada 19 nüfusum var ve ben hepsine bakmakla yükümlüyüm. Kamu yararına yapıldığı söyleniyor, tamam biz bu duruma karşı çıkmıyoruz fakat bizim hak ve hukukumuz ne olacak. Buraya 50 milyon, masraf edildi. Benim iki evim vardı, toplam 850 bin lira zararım söz konusu. Neyim varsa, bu yaşıma kadar ne topladıysam hepsi ellerimin arasından kayıp gitti. Perişan durumdayız. Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz, bizim hak ve hukukumuza sahip çıksın. Biz yıkıma karşı çıkmıyoruz, madem ki kamu yararı gözetiliyor tamam buna itirazımız yok ama mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz, aileler mağdur durumda” dedi.