Kolera tedbirler ile hayatımıza sokmayacağımız bir hastalık
Fırat Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Türkkan Öztürk Kaygusuz tarafından Kolera konulu bir eğitim verildi.
KOLERA ŞİDDETLİ KUSMA VE İSHAL İLE SEYREDEN BULAŞICI BİR HASTALIKTIR
Dr. Öztürk Kaygusuz, Koleranın Kolera bakterisinin neden olduğu şiddetli kusma ve ishal ile seyreden bulaşıcı bir hastalık olduğunu, koleranın bölgesel hastalıklara neden olabildiği gibi pandemilere de neden olabilen uluslararası bir hastalık olduğunu, insanların vücudunu ciddi bir şekilde susuz bırakarak insanları ölüme kadar götürebilen bir hastalık olduğunu ifade etti.
Dr. Öztürk Kaygusuz, Kolera dendiğinde kişisel hijyenin ve su hijyeninin olmadığı, özellikle savaş, göç nedeni ile başka bölgelere gitmek zorunda kalan kişilerin yaşadığı yerler, toplu bulunulan yerler, doğal afetler, kanalizasyon sistemini bozan olayların Kolera salgınına davetiye çıkardığını ve bu bölgelerde çok daha fazla görüldüğünü dile getirdi.
Dr. Öğretim Üyesi Türkkan Öztürk Kaygusuz, kişisel hijyenin olmadığı suya fazla erişilemeyen bölgelerde, atıkların toplanamadığı, sağlık sisteminin iyi olmadığı yerlerde koleraya rastlamanın mümkün olduğunu ve Koleranın bu ortamlarda çok daha fazla yayıldığını söyledi.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ KOLERAYI YOK ETMEK İÇİN ÇALIŞMALAR YAPIYOR
Fırat Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Türkkan Öztürk Kaygusuz, Koleranın günümüzde gelişmemiş toplumların hastalığı olarak karşımıza çıktığını, bu neden ile eşitsizliğin sosyal adaletsizliğin bir hastalığı olarak hala ön planda olduğunu sözlerine ekledi.
Dr. Öztürk Kaygusuz, Dünya Sağlık Örgütü’ nün Kolerayı yok etmek adına 2017 yılında küresel bir strateji başlattığını, bu alanda eğitim, lojistik destek ve yönetimsel destekler sağlayarak 2030 yılına kadar Koleradan ölümleri yüzde doksanın altında tutmayı planladığını ve Dünya Sağlık Örgütü’ nün bu yönde çalışmaları olduğunu söyledi.
Dr. Öztürk Kaygusuz, eylül ayından itibaren Suriye’nin kuzeyinde Kolera vakalarının bildirildiğini, bu vakaların ülkemize geçme olasılığının yüksek olduğunu, Fırat Nehri’ nin olduğu bölgede kirli suların mevcut olması, temiz suya ulaşımın olmaması, su kıtlığı nedeni ile Kolera salgının görüldüğünü ve tüm ülkeye yayıldığını dile getirdi.
Dr. Öğretim Üyesi Türkkan Öztürk Kaygusuz, Suriye’de eylül ayından beri Kolera kaynaklı altmış adet ölümlü vaka bildirimi yapıldığını, komşu ülkede olan Kolera hastalığı nedeni ile dikkatli olmamız gerektiğini, o bölgelerden gelmiş ishalli vakaların Kolera açısından değerlendirilmesinin gerekli olduğunu ifade etti.
KOLERA CİDDİ SIVI KAYBI VE ÖLÜMLE SONUÇLANAN BİR HASTALIKTIR
Dr. Öztürk Kaygusuz, Koleranın ciddi sıvı kaybı ve ölümle sonuçlanan bir hastalık olduğunu, tedavisinin kolay olduğunu, sadece kişilerin kaybettiği sıvıları yerine koyarak bu hastalığın tedavi edilebildiğini, toplum olarak hijyene önem göstermemiz gerektiğini, mutlaka yemek hazırlamadan önce, çocuk bakımı öncesinde ve sonrasında, tuvaletten çıktıktan sonra mutlaka ellerimizi yıkamamız gerektiğini, içtiğimiz suların temiz olmasına hijyenik su bulanamıyorsa muhakkak şişe suyu kullanmaya özen göstermemiz gerektiğini, tuvaletleri yerleşim alanlarından ve kuyu sularının olduğu bölgelerden otuz metre uzağa yapılmasının ve en az derinliğinin yarı metre olması gerektiğini ifade söyledi.
Dr. Öztürk Kaygusuz, ‘Koleranın aslında tedbirler ile hayatımıza sokmayacağımız bir hastalık’ olduğunu dile getirdi.