Maaş gibi nafakaya süre sınırı isteniyor

Sonlanan evliliklerde çocuk durumu dikkate alınarak bir ödeme süresi belirlenmesinin daha adil olacağını savunan Avukat Cevat Kazma, 'Nafaka ödeme kriterlerinin de yeniden belirlenmeli' dedi.

Maaş gibi nafakaya süre sınırı isteniyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Avukat Cevat Kazma boşanmalar sonucu bağlanan nafaka hakkında açıklamalarda bulundu. Kazma, “Boşanmayla sonuçlanan evliliklerde genellikle erkekler, kadınlara her ay belli bir miktarda yoksulluk nafakası ödüyor. Kadının çalışmaması, düşük gelire sahip olması gibi şartlarda ödenen bu tutar çocuğun olmadığı, kısa süreli evliliklerde dahi yıllarca ödenmek zorunda” dedi.

Nafaka ile ilgili birçok düzenleme yapılması gerektiğini belirten Avukat Cevat Kazma,  evliliklerde çocuk yoksa kadının kendini maddi anlamda toparlayabileceği üç ya da beş yıl gibi bir süre sınırı konulması gerektiğini ifade etti. “Çocuğun varlığı durumunda ise kadının bir süre çalışamayacağı dikkate alınmalı” diyen Cevat Kazma, çocuğun yaş ve bakım gereksinimlerinin dikkate alınarak bir ödeme süresi belirlenmesinin daha adil olacağının altını çizdi.

“ÖDEME KRİTERLERİ DE YENİDEN BELİRLENMELİ”

Evlendi boşandı diye, ömür boyu bir insana her ay para ödeme zorunluluğu getirilmesinin, tüm yaşamın ipotek altına alınması anlamına geldiğini belirten Cevat Kazma, nafaka ödeme kriterlerinin de yeniden belirlenmesi gerektiğini savundu. Kazma, “İşçi ve memurların maaşı belirli olduğu için mahkemeler yapılan araştırma neticesinde maaşının yaklaşık dörtte biri oranında nafakaya hükmedebiliyor. Bu rakam değişkenlik gösterebiliyor. Ancak daha yüksek maaş almasına rağmen SGK’da asgari ücretli görünen kişiler, maaşının tamamı görünene göre daha fazla nafaka ödemek zorunda kalabiliyor. Ayrıca serbest çalışan ve ticaret yapan kişilerin gelirlerinin belirlenme olanağı bulunmadığından olması gerekenden çok daha düşük nafaka bedelleri ödenebiliyor” ifadelerini kullandı.

Nafakaya ilişkin daha adaletli bir düzenlemeye gereksinim olduğunu belirten Cevat Kazma, aksi takdirde hem erkekler hem de kadınlar açısından ciddi hak ihlalleri olabileceğini sözlerine ekledi.