Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
Merkez Bankası, politika faizini 200 baz puan artırarak yüzde 17'den yüzde 19'a yükseltti.
Böylece Merkez Bankası, Naci Ağbal'ın göreve geldiği Kasım 2020'den bu yana toplamda 875 baz puan faiz artırmış oldu.
Merkez Bankası 2021 yılının üçüncü faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizini 200 baz puan artırdı. Merkez'den yapılan açıklamada, "Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 17'den yüzde 19'a yükseltilmesine karar vermiştir." denildi.
AĞBAL TOPLAMDA 875 BAZ PUAN FAİZ ARTIRDI
Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, Kasım 2020 tarihinde göreve geldiğinde faizler yüzde 10,25 seviyesindeydi. 2020 Kasım ayındaki PPK toplantısında faiz 475 baz puan artırılarak yüzde 15'e çıkmıştı. 2020 Aralık ayındaki toplantıda ise 200 baz puan artıran Merkez Bankası, faizi yüzde 17'ye yükseltmişti. Ağbal yönetimindeki Merkez Bankası, 200 baz puan daha faiz artırımına giderek faizi yüzde 19'a çıkarttı. Böylece Ağbal'ın göreve gelmesiyle Merkez, 875 baz puan faiz artırmış oldu.
Merkez'den yapılan açıklama şu ifadeler yer aldı:
"Genişleyici parasal ve mali politikalar ile aşılama sürecinde yaşanan olumlu gelişmelerin etkisiyle küresel büyüme görünümünde iyileşme ve uluslararası emtia fiyatlarında artış görülmektedir. Yükselen küresel enflasyon beklentileri, gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizliklere ve küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açmaktadır.
İktisadi faaliyet güçlü bir seyir izlemektedir. Salgına bağlı kısıtlamaların hafifletilmesiyle hizmetler ve bağlantılı sektörlerde iktisadi faaliyetin artması beklenmektedir. Bununla birlikte, salgının seyrine ilişkin muhtemel gelişmelere bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerindeki riskler önemini korumaktadır. Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güçlü seyreden iç talebin yanı sıra ithalat fiyatlarındaki artışlar cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Diğer taraftan, finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte yavaşlayan kredi büyümesi son dönemde bir miktar yükseliş eğilimi sergilemiştir.
SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞU KARARLILIKLA SÜRDÜRÜLECEK
İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Öte yandan, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır. Gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale geleceği beklentisi korunmakla birlikte, son dönemde kredi büyümesindeki yükseliş eğilimi ile ithal maliyetlerdeki artış, talep ve maliyet unsurlarında öngörülen kademeli iyileşmeyi geciktirmektedir.
Kurul, söz konusu gelişmelerin enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve orta vadeli enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu yukarı yönlü riskleri dikkate alarak, önden yüklemeli ve güçlü bir ilave parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir.
2021 yılsonu tahmin hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu yakından izlenmeye devam edilecektir. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.
AÇIKLANACAK VERİLER KURUL'UN POLİTİKA DURUŞUNU DEĞİŞTİREBİLİR
Kalıcı fiyat istikrarı ve yüzde 5 hedefine varıncaya kadar, para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürülecektir. Sıkı para politikası duruşunun bu şekilde sürdürülmesinin fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.
TCMB karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesi benimsemektedir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."