Ne kavalından ne de güvercinlerinden vazgeçti
Diyarbakır'da yaşayan Hacı Sevinç, kavalından da güvercinlerinden de vazgeçemiyor. Zamanının büyük çoğunu kiraladığı odada beslediği güvercinleriyle geçiren Sevinç, güvercinlerine kaval eşliğinde türküler söylediğini ifade etti.
Diyarbakır’da yaşayan Hacı Sevinç, kavalından da güvercinlerinden de vazgeçemiyor. Zamanının büyük çoğunu kiraladığı odada beslediği güvercinleriyle geçiren Sevinç, güvercinlerine kaval eşliğinde türküler söylediğini ifade etti.
Diyarbakır’da yaşayan 36 yaşındaki müzisyen Hacı Sevinç, müzik hayatındaki başarısının yanı sıra güvercin tutkusuyla da dikkat çekiyor. Kiraladığı özel odayı kümese çeviren ve güvercinlerini besleyen Sevinç, bu tutkusuyla arkadaşları tarafından da ilgi görüyor. Her gece düğün salonlarında çaldığı enstrümanlarıyla kazandığı parayla hayatını idame ettiren Sevinç, boş vakitlerini ise kümeste güvercinleriyle geçiriyor. Zamanın çoğunu güvercinlerine ayırdığını ve bu tutkudan asla vazgeçemeyeceğini kaydeden Sevinç, güvercinlerine kaval eşliğinde türküler söylediğini ve bu şekilde hem kendisinin moral ve motivasyonun yükseldiğini hem de kuşların daha da uysallaştığını ifade etti. Ne kavalından ne de güvercinlerinden vazgeçemeyeceğini kaydeden Sevinç, 20 yıldır beslediği kuşlarını çok sevdiğini ve her şeyinin kuşları olduğunu belirtti.
"Küçük bir sevda büyük bir tutkuya dönüştü"
22 yıldır müzisyenlik yaptığını ve birçok enstrüman çaldığını söyleyen Sevinç, "Her şeyden önemlisi bir kuşçuyum, bir hayvan severim ve 20 yıldır kuş besliyorum. Asıl işim müzik. Zamanında kuşlar bir hobiydi. Küçük bir sevdaydı zamanla böyle artık hobi olmayı aştı büyük bir sevdaya, bir tutkuya dönüştü. Çok seviyorum kuşlarımı. Çoğu zamanımdan kısarak kuşlarımla vakit geçiriyorum. Her şeyim bunlar. Kahvehaneye, kafeye, gezmeye tozmaya veya başka bir şeye zaman ayırmıyorum. Pozitif enerjimi bundan aldığım için akşamları sahneye çıkıyorum, gündüzleri eğitmenlik yapıyorum belirli saatler içerisinde ondan sonra kalan bütün zamanımı sadece kuşlarıma veriyorum. Kaval çalıyorum, ney çalıyorum onlara türkü söylüyorum. Kulaklarına fısıldıyorum, türkü aşılıyorum, bağlama çalıyorum. Birçok enstrüman çalıyorum bunların içerisinde kuşlarıma söylediğim türkülerdir. Türkiye’nin türküleridir, ülkemizin türküleridir. Sevdamızı böyle anlatıyorum kuşlara. Aramızda böyle bir bağ var" dedi.
"Güvercinlerim ve müzik arasında bir tercih yapamıyorum"
Güvercinlerine verdiği müzik ziyafetinin kuşlarını rahatlattığını vurgulayan Sevinç, "Onları rahatlatıyor, çok uysal oluyorlar, sakinleşiyorlar. Onlara sağlık açısından da çok iyi oluyor çünkü ben kuşlara bir hayvan gibi bakmıyorum. Gözümde bir hayvan değil de benim gibi bakıyorum. O derece aramızda bir duygusal bağ var. Kişinin sağlığında maddi manevi değerler nasıl ise ben kuşlara da öyle bakıyorum. İnsanların nasıl müziğe ihtiyacı varsa hayvanların da kesinlikle ihtiyacı vardır. Ben çaldıkça onlar uysal oluyorlar, onlar güzel oluyorlar. Ben sevdikçe onlar güzelleşiyor. Müzik benim doğamda var, güvercin de benim doğamda var. İkisi arasında bir tercih yapamıyorum" diye konuştu.