'Pirana' değil 'Pacu' çıktı

Sivas'ta Kızılırmak'ta yakalanan ve Pirana'ya benzediği için paniğe neden olan balığın piranalarla yakın akraba olan 'Pacu' türü olduğu tespit edildi.

'Pirana' değil 'Pacu' çıktı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Sivas’ta Kızılırmak’ta yakalanan ve Pirana’ya benzediği için paniğe neden olan balığın piranalarla yakın akraba olan ’Pacu’ türü olduğu tespit edildi.

İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Seyit Yıldız konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Son birkaç hafta içerisinde; ilimiz merkez ilçesi sınırları içerisinde Kızılırmak üzerinde bulunan Kayseri Caddesi Demiryolu köprüsü altında sportif amaçlı balık avcılığına giden amatör balıkçılar tarafından 3 kez bölgenin balık mevcudiyetine uygun olmayan bir balık türü yakaladıklarını beyan etmişlerdir. Yakalanan bu balıklar pirana olarak adlandırılarak ulusal-yerel basında görsel ve yazılı olarak yer almıştır. Bu haberler şehrimizde paniğe neden olmuştur" dedi.

Balığın yakalanmasının ardından Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü personelleri ve Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Ünver tarafından araştırma ve inceleme çalışmalarının başlatıldığını söyleyen Yıldız, "Söz konusu balıklardan avlayan amatör balıkçılardan Muzaffer Metinoğlu ile iletişime geçilerek elinde bulunan balık numunesine ulaşılmıştır. Bu balık numunesinde yapılan ön inceleme sonucu olarak ulusal-yerel basında pirana olarak adlandırılan balığın piranalarla yakın akraba olan bir ’Pacu’ türü olduğu tespit edilmiştir" diye konuştu.

"Pirana etçil, Paçu otçul"

Pacuların benzerlikleri yönünden çoğu zaman piranalarla karıştırıldığını ifade eden Yıldız, "Piranalar üçgen şeklinde parçalayıcı dişlere sahipken, pacular insanlara benzer şekilde düz kesici dişlere sahiptirler. Piranaların alt çeneleri bariz uzun olup superior bir yapıya sahipken pacuların üst çenesi alt çeneye göre daha uzundur. Ülkemizde çoğu akvaryum balıkları satışı yapan veya bu balıkları akvaryumda besleyen kişiler tarafından bu balıkların pirana adı altında satışının yapılması veya beslenmesi karışıklığın temel sebeplerinden biridir. Piranalar etçil ve saldırgan olmasına rağmen pacular otçul ve sakin balıklardır. Otçul olmalarına rağmen etçil ürünlerde tüketebilirler. Bunun temel sebeplerinden biri de bu balıkların, akvaryumlarda uzun süre sahipleri tarafından et ürünleri ile beslenmesinden kaynaklanmaktadır" şeklinde konuştu.

"Pacuların Kızılırmak’ta çoğalmaları mümkün değil"

Pacuların da ana vatanının Güney Amerika olduğunun altını çizen Yıldız, "22-28 derece su sıcaklılarında yaşayabilirler. Büyümeleri çok hızlıdır ve 100 santimetreye kadar büyüyebilirler. Kızılırmak’ta su sıcaklığı son haflarda 22-24 derece olarak ölçülmektedir. Pacuların Kızılırmak’ta uzun süre yaşamalarının ve bu sularda çoğalarak popülasyon oluşturmaları mümkün değildir. Anavatanı Güney Amerika olan bu balıkların Kızılırmak’ta kışı çıkarmaları düşünülemez. Bu nedenle Kızılırmak’ta yakalanan söz konusu balıkların akvaryum meraklıları tarafından beslenen belli bir süre sonra sıkılma ve besleme zorluğu gibi nedenlerle ırmağa bırakılan balıklar olduğu düşünülmektedir. Müdürlüğümüz ve üniversite ekiplerince ırmakta yapılan araştırma ve taramalarda da doğal olmayan herhangi bir türüne rastlanılmamıştır. Bu çalışma bizlere, müdürlüğümüz ve üniversite işbirliğinin önemini bir kez daha göstermiş olup diğer çalışmalarda da bu birlikteliğin devam etmesini dileriz. Tüm bu olaylar bizlere bir kez daha göstermiştir ki, ırmaklarımıza ve göllerimize halkımız tarafından hiçbir zaman sularımızın doğal türü olmayan yabancı ve istilacı balıklar bırakılmamalıdır. Doğal olamayan türlerle karşılaşılması durumunda da balıkçılarımızın, müdürlüğümüze müracaat etmeleri gerekmektedir" ifadelerini kullandı.