Ramazan ayında kas kaybını önlemek mümkün mü?

Medicana Sivas Hastanesi Diyetisyeni Özge Karabağ, Ramazan ayında uzun süre aç kalmak, beslenme şeklinin ve saatlerinin değişmesinin bazı kişilerde kilo verimine neden olurken, bazı kişilerde de hareketin azalması, yemeklerden hemen sonra yatılması gibi pek çok nedenin kas kaybına ve fazla kilo sorununa neden olduğunu söyledi.

Ramazan ayında kas kaybını önlemek mümkün mü?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Medicana Sivas Hastanesi Diyetisyeni Özge Karabağ, Ramazan ayında uzun süre aç kalmak, beslenme şeklinin ve saatlerinin değişmesinin bazı kişilerde kilo verimine neden olurken, bazı kişilerde de hareketin azalması, yemeklerden hemen sonra yatılması gibi pek çok nedenin kas kaybına ve fazla kilo sorununa neden olduğunu söyledi.

Diyetisyen Özge Karabağ, Ramazan ayında beslenme açısından dikkat edilecek en önemli noktanın kişinin vücut dengesini koruması olacağını ifade ederek, "Bunu sağlayabilmek için de yeterli ve dengeli beslenmenin basit kurallarına dikkat edilmesi yeterli olacaktır. Ramazan ayında uzun süre aç kalmak, beslenme şeklinin ve saatlerinin değişmesi bazı kişilerde kilo verimine neden olurken, bazı kişilerde de hareketin azalması, yemeklerden hemen sonra yatılması gibi pek çok neden de kas kaybına ve fazla kilo sorununa neden olmaktadır. İlk olarak öğün sayısı en az 3 olmak üzere 4-5 öğünü bulacak şekilde bir düzen oturtulmalıdır. Bununla beraber her öğünde dört temel besin grubundan tüketilmeye çalışılmalıdır. Yani et-tavuk-balık grubu, süt-yoğurt grubu, sebze-meyve grubu ve tahıl grubu günlük olarak makul miktarlarda tüketilmelidir. Bunlara dikkat edilmediğinde sindirim problemleri, tansiyon problemleri, kan şekeri düzensizlikleri ve benzeri rahatsızlıklar ortaya çıkabilir" dedi.

"Proteinli gıdalar kas kaybını önleyebilir"

Diyetisyen Karabağ, sahurda özellikle protein açısından zengin gıdaların tüketilmesinin kas kaybını engellemeye yardımcı olabileceğini belirterek, "Öğün sayısının az olması ve vücudun ihtiyaçlarının yeterince karşılanamaması gün içinde yorgunluk, konsantrasyon azalması, kas ve su kaybı, kan şekerinin düşmesi, uyku hali gibi durumlara yol açmaktadır. Günlük hayatta önerilen beslenme programlarında olduğu gibi Ramazan’da da azar azar, sık sık besin tüketimi önemlidir. Gün boyunca alınamayan besin ögesi ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir. Bunun için öğün sayısı arttırılmalı ve mutlaka sahur yapılmalıdır. Sahurda özellikle protein açısından zengin gıdaların tüketilmesi kas kaybını engellemeye yardımcı olacaktır. Aynı zamanda vücudun su dengesine dikkat etmeli, iftar ve sahur arasında su tüketimine önem verilmelidir" ifadelerini kullandı.

"Düzenli beslenen vücutta asla kas kaybı olmaz"

Karabağ, 16-17 saat boyunca aç kalan bir vücut düzenli beslendiği takdirde asla kas kaybı yaşamayacağını vurgulayarak, "Tam 17 saat boyunca bir açlık dönemine giriyoruz. Belli süreli açlıklarda protein metabolizmasının olumsuz etkilenmesi söz konusu değildir. Çünkü vücudumuz önce karbonhidratları enerji kaynağı olarak kullanır. Vücudun karbonhidrat depo miktarı birkaç yüz gramdır ve yarım gün vücudun enerji ihtiyacını karşılar. Daha sonra primer enerji kaynağı olarak yağlar gelir. Yani, 16-17 saat aç bırakılan bir vücut içerisinde karbonhidratlar ve yağlar enerji maksadıyla kullanılır. Proteinler böyle bir açlık sendromunda korumaya alınır ve kişilerde birkaç hafta boyunca vücut proteinlerine zarar gelmeden kişi aç kalabilir. Bu demek oluyor ki gün içerisinde protein almadan 16-17 saat boyunca aç kalan bir vücut düzenli beslendiği takdirde asla kas kaybı yaşamayacaktır. İzmir’de iki bilim adamı tarafından yapılan, oruç tutanlar üzerinde proteine zarar gelip gelmemesi yönünde yapılan araştırmada kağıt elektroforez metoduyla oruç tutanların serum proteinleri incelenir ve orucun serum proteinleri üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı bildirilir. Yıllarca yapılan birçok çalışma sonucunda oruç tutmak, bedene herhangi bir zarar vermediğini ortaya çıkarmıştır. Çok ağır hasta ve sorunlu olan şahıslar bu konumda ayrı tutuluyor" şeklinde konuştu.

"Oruç alzheimera karşı koruyucu rol oynar"

Karabağ, orucun parkinson ve alzheimer gibi zihinsel hastalıklara karşı koruyucu rol oynadığını söyleyerek, "Beyinde yeni kök hücrelerin oluşmasını destekleyen oruç, bu işleve yardımcı olarak kimyasalların salgılanmasını sağlar. Bunun yanında oruç parkinson ve alzheimer gibi zihinsel hastalıklara karşı koruyucu rol oynamaktadır. Bilimsel araştırmalar, hayvanların doğada hasta olduklarında yemeyi azalttıklarını ve dinlendiklerini ortaya koymaktadır. Oruç tutma sürecinde vücut sağlığını olumsuz yönde etkileyen enfeksiyon azalır. Oruç tutmak bağışıklık sistemini geliştirerek, birçok hastalıktan korunmaya yardımcı olduğu gibi bazı hastalıkların tedavisinin hızlanmasına yardımcı olmaktadır" ifadelerini kullandı.