- Haberler
- Genel
- ŞEHİRDER Başkanı Eğilmez 'Anadolu insanı her sıkıntılı durumda ve kutlu günde mevlit okur'
ŞEHİRDER Başkanı Eğilmez 'Anadolu insanı her sıkıntılı durumda ve kutlu günde mevlit okur'
Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği Başkanı Vedat Eğilmez, Mevlit Kandili dolayısıyla bir açıklama yayımladı.
Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği Başkanı Vedat Eğilmez, Mevlit Kandili dolayısıyla bir açıklama yayımladı.
ŞEHİRDER Başkan Eğilmez, yaptığı açıklamada her Mevlid Kandili’nin Müslümanlar için Resulullah’ın (s.a.v.) dünyayı teşrifleri döneminin heyecanını verdiğini söyleyerek Türk milletinin her kutlu olayda Mevlid okumasını bu heyecanı yeniden yaşama arzusunu ve şiirin Türk milletinin ne kadar önemli kuvveti olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Başkan Eğilmez açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
“Peygamber Efendimiz Hz. Muhammet Mustafa (s.a.v.)’nın dünyaya geleceği daha doğmadan evvel bilinen, alametleri bazı çevrelerce gözlenen bir şeydi. Daha dünyaya gelmeden sevenleri büyük bir heyecanla, düşmanları ise korku ve tedirginlikle bekliyordu onun doğmasını. Yani Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in doğum tarihine verdiğimiz kıymet ve gösterdiğimiz hassasiyet o daha doğmadan önce başlamıştı. Her Mevlit Kandilinde sevenleri olarak bizlerin içimizde oluşan heyecan ve düşmanları olarak gâvurların içlerinde oluşan tedirginlik ve korku, o daha dünyaya gelmeden evvelki insanların yaşadıklarıyla aynı. Mevlit kandili kutlamaları Efendimiz (s.a.v.)’in dünyaya geleceğinin işaretini alarak sevinen ilk insanla başlamıştır diyebiliriz. Biz Efendimiz (s.a.v.)’in doğumunu Süleyman Çelebi’nin 1409 yılında yazmış olduğu asıl adı “Vesîletü’n Necât" olan şiirle idrak ediyoruz. Mevlid-i Şerif’in yazıldığı tarih bize, Türklerin şiiri ve Hz. Muhammet Mustafa (s.a.v.)’in doğumunu nasıl algıladığı hakkında ipuçları veriyor. Anadolu Alperenlerin kılıçlarıyla değil okudukları, söyledikleri şiirlerle Müslüman olmuştur, Türkleşmiştir. Şiir Türk’ün en amansız silahıdır. Girdiği bütün dar boğazlardan bir şiir vesilesiyle çıkmıştır. Yani her kaostan şiirin verdiği şuurla çıkmıştır. Fetret Devri dediğimiz dönemde Anadolu’daki siyasi istikrarsızlık Süleyman Çelebi’nin yazdığı Mevlid-i Şerifle aşılmıştır. Aynı İstiklal Harbini İstiklal Marşı’nın zafere kavuşturduğu gibi Şimdi bile sünnet, evlilik, cenaze törenlerinde, deprem, yangın gibi afetlerde toplanıp Mevlid-i Şerif okuyoruz. Yani Efendimiz (s.a.v.)’in doğumunu şiirle idrak ediyoruz. Bu idrak bize içinde bulunduğumuz zorlukları aşmada büyük bir güç veriyor. Biz Mevlid-i Şerif’i okuyunca Kisrâ’nın sarayının sütunları yıkılıyor. Mecusilerin tapınaklarında sönmeyen ateş sönüyor. Semâve Vadisi’ni su basıyor. Anadolu Alperenlerle yeniden Müslümanlaşıyor. Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği olarak tüm İslam âleminin Mevlit Kandili’ni kutluyor, dökülen her Müslüman kanının intikamının Türklerin elinden alınmasını Allah’tan niyaz ediyoruz.”