Şehit ailesi, oğullarından kalan hatıralarla yaşıyor

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde 12 yıl önce terör örgütü PKK militanları ile girdiği çatışmada şehit düşen Jandarma Er Serkan Adıgüzel'in ailesi, oğullarının hatıralarıyla yaşıyor.

Şehit ailesi, oğullarından kalan hatıralarla yaşıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ’da yaşayan anne Aysel ve baba Hasan Hüseyin Adıgüzel, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde 2004 yılında şehit düşen çocukları Jandarma Er Serkan Adıgüzel’in eşyalarını bir odada özenle saklıyor. Bir müzeyi andıran odada, şehidin fotoğraflarından tıraş aletlerine, dondurma damlamış kıyafetinden su içtiği bardağa kadar tüm eşyaları bulunuyor. İlk başta oğullarının şehit düştüğüne inanmadıklarını belirten baba Hasan Hüseyin Adıgüzel, “Hakkari Çukurca’da 2004 yılının Ağustos ayında oğlum saat 7 gibi terörle mücadele ederken şehit düştü. Bize çocuğunuz şehit düştü diye haber verdiler. Bizde inanmadık. Aradan bir iki saat geçtikten sonra sağlık görevlileriyle, askerler kapımızın önüne geldi, acı haberi verdi” dedi.

“BURADA BİR TESELLİ ARIYORUZ”

Oğluyla aralarında geçen bir diyaloğu anlatan ve oğlunun şehit olacağını hissettiğini anlatan baba Adıgüzel, “Oğlum ‘baba benim dönüşüm zor’ demişti. Biz inanmadık, 'espri yapıyordur' dedik. Demek ki anlına yazılmış. Yazılan da bozulmaz. Terhisine 2,5 ay vardı ve kara haber bize geldi. Yapacak bir şey yoktur. Bizde Allah’ımıza şükrediyoruz. Çocuğumuza hayır ve hasenatlar yapıyoruz. Elimizden geleni yapacağız. Bizde burada bir teselli arıyoruz. Elbiseleri, cüzdanı, parası gibi sivil ve askeri hayatında neyi varsa odaya koyup bir müze haline getirdik” diye konuştu.

DONDURMA DAMLAYAN ELBİSESİNİ BİLE SAKLIYOR

Oğlunun dondurma damlamış elbisesini bile hatıra olarak sakladığını aktaran Anne Aysel Adıgüzel ise, “Oğlum izine gelince üzerinde bir badi vardı. Dondurma yemiş pantolonuna damlamış. O lekeler hala hatıra olarak duruyor. Terasta oturmuştuk, ‘Anne ben ölüyorum’ dedi. Ben de ‘beni üzme’ dedim. ‘Benim elbiselerimi yıkama, sende kalsın. Ben şehit oluyorum’ dedi. Zaten gitti 1 ay kalmadı ki kara haberi geldi. Demek ki malum olmuş” dedi.

Odada oğluna ait eşyaları görünce dayanamadığını ifade eden anne Adıgüzel, üzüntüden iki kez kalp krizi geçirdiğini, baypas ameliyatı olduğunu ve şeker hastalığının gözünün görmesini engellediğini kaydetti.

ODAYI BAYRAMLARDA AÇIYOR

Odada oğluna ait birçok eşyanın bulunduğunu anlatan Adıgüzel, şunları kaydetti:

“Burada oğlumun arkadaşlarının adresi var. 12 senedir hala saklıyorum. Cüzdanı ve kalan parası var. Askere tıraş olmak için götürdüğü fırçası, bardağı, anneler gününde aldığı çiçek, şehit düştüğü yerdeki toprağı var. Duygulanmamak elde değil. Annelik kolay değil. Odayı bayramlarda, anneler ve babalar günü gibi günlerde açıyorum. Ben fazla girmem. Temizliğini yapıp tozunu aldıktan sonra hemen kapıyı kitlerim. Çünkü bura benim için çok özel ve anlamlıdır. Girince üzülüyorum.”