Sıcaklık unutkanlık sebebi mi?
Araştırmalar, ileri yaştaki kişilerin en büyük korkuları arasında alzheimer gibi önemli hastalıklara yakalanma riskinin ilk sıralarda geldiğini gösteriyor. Son günlerde medyada evinin adresini unutan ve günlerce sokakta yaşayarak açlıktan ölme noktasına gelen yaşlı kişilerden söz edilmesi, unutkanlık konusunu yeniden gündeme getirdi.
Aşırı sıcak, stres, uykusuzluk, susuzluk ve yanlış diyetler nedeniyle son günlerde unutkanlık şikayeti yaşayanların sayısı artıyor. Bu konu tek başına çok ciddiye alınmasa bile zayıflayan hafızaya dair sorunlar, beyin yorgunluğu, demans (bunama) ve alzheimer gibi ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir. REEM Nöropsikiyatri Kliniklerinin Kurucusu ve Yöneticisi Uzman Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, unutkanlığın sebeplerini ve beyin sağlığı için yapılması gerekenleri anlattı.
Son zamanlarda yapacağınız işleri unutuyor, sürekli notlar almak zorunda kalıyor ve kelimeleri hatırlamakta zorlandığınız için konuşma güçlüğü çekiyorsanız yaşam biçiminizi gözden geçirmenizde yarar var. REEM Nöropsikiyatri Kliniklerinin Kurucusu Uzman Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, unutkanlığın basit ya da ciddi sebepleri olabileceğine dikkat çekti. Dr. Yavuz yaptığı açıklamada; “Beynimiz her gün yüzlerce uyaran ile karşılaşıyor. Bu noktada, yeni gelen bilgilerden gerekli olanlar kayıt edilip gereksiz olanlar silinmekte Dolayısıyla unutma işlemi, hafızanın yükünü dengeleyen normal bir süreç olarak ele alınmalıdır. Çünkü unutmak fizyolojik bir süreçtir. Ancak kişinin unutkanlıkları normalin ötesine geçiyorsa bunun masum ya da önemli birçok sebebi olabilir. Mesela kan şekerinizin ya da tansiyonunuzun dengesizliği, bu sebepler içinde fiziksel kaynaklı olanlara örnektir. Ayrıca sıcak yaz günlerinde uykusuzluk çeken, yanlış diyetler uygulayan ya da susuz kalan kişiler de hafıza sorunları yaşarlar. Bir uzmana başvurma ihtiyacı duyanlar ise daha çok kendilerinde ya da yakınlarında alzheimer gibi önemli sağlık sorunları olmasından endişe eden kişilerdir" diyerek mutlaka uzman bir doktora gitmelerini tavsiye etti.
UNUTKANLIĞINIZ NORMAL Mİ?
İş ve aile hayatınızı sorunsuz şekilde sürdüre biliyorsanız unutkanlığınız büyük ölçüde normaldir diyen Dr Mehmet Yavuz; "Sürekli stresli bir ortamda yaşıyorsanız beyniniz dinlenemediği için bu durum size hafıza problemleri olarak geri dönecektir. Depresyon, kronik stres, sağlıksız beslenme, B12 gibi vitaminlerin eksikliği ve uykusuzluk gibi faktörler, beyin sağlığını olumsuz etkiler. Yaşam biçiminizi düzenleyip bu faktörleri normale çevirerek yeniden sağlıklı bir hafızaya kavuşabilirsiniz. Ancak bunun içinde mutlaka bir hekime gitmelisiniz" diyerek ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
PEKİ, UNUTKANLIK YAŞAYAN HERKES RİSK ALTINDA MI?
Nöroloji Uzmanı Doktor Mehmet Yavuz’a göre, "Eğer unutkanlığınız normalin ötesinde ise daha önce hiç başınıza gelmeyen, olumsuz çeşitli tecrübeler yaşarsınız. Evinizin ya da işinizin yolunu bulamamak, kitap ya da gazete okurken eskisi gibi konu bütünlüğünü kavrayamamak, çok iyi tanıdığınız kişilerin adını hatırlayamamak, yapacağınız işlerin adımlarını kafanızda sıralayamamak gibi Her unutkanlık, alzheimer hastalığının belirtisi olmasa bile zihninizdeki bilgilerin düzensizleşmesine ya da silinip gitmesine neden olan olumsuz faktörleri mutlaka ortadan kaldırmalısınız. Aksi takdirde yaşadığınız tablo ağırlaşabilir ya da farklı sağlık sorunları olarak karşınıza çıkabilir" dedi.
“ALZHEİMER MIYIM?” DİYE KORKANLAR İÇİN BİR İPUCU
Günlük hayatta en ufak unutkanlıkta ciddi sağlık sorunlarından korkar hale geldik. Özellikle yaşlı kişilerin uzun yıllar önce yaşanan kimi hatıraları detaylı anlatamamaları bizi ürkütebiliyor. Oysa alzheimer hastalığında genellikle yeni bilginin kayıt edilmesi aşamasında sorun yaşanır. Bu nedenle eski anılar giderek daha da netleşir. Kişi, biraz önce park ettiği arabanın yerini bulamaz, evinin anahtarını kaybeder ama yıllar öncesinden bir konuyu tüm detayları ile tekrar tekrar anlatmaya başlar. Bu nedenle genellikle ‘alzheimer mı oluyorum?’ diye korkan yani kendi davranışları üzerinde kontrol sahibi olan kişiler, aslında bu hastalık konusunda zannedildiği kadar büyük risk taşımamaktadırlar. Buna karşın bu tip hastalıkların başlangıç aşamasında bile çoğu kişi, kendi unutkanlığını fazla sorun olarak görmemektedir. Dolayısıyla hem kendimiz hem de ileri yaştaki ebeveynlerimiz konusunda son derece dikkatli olmamız gerekir.
BEYİN SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ?
Uzman Nörolog Dr. Mehmet Yavuz’un beyin sağlığını korumanıza yardımcı olacak önerileri şöyle sıraladı.
-Stresinizi yönetmeyi öğrenin. İş yükünüzü hafifletmek, üzüntü ve gerginliğe neden olan faktörleri azaltmak için hayatınızı yeniden düzenleyin. Bu hem üzerinizde hissettiğiniz stresi azaltmaya hem de beyninize iyi gelecektir.
-Şok diyetlerden uzak durun. Kısa sürede kilo verdiren beslenme programları diğer organlarınızın olduğu gibi beyninizin sağlığını da bozar.
-Sosyal yaşamınızı canlandırın. Güçlü aile ve arkadaşlık ilişkileri, mutluluğunuzu artıracağı için ruh sağlığınızı ve beyninizi korumanıza yardımcı olur.
-Hafızanızı güçlendiren hobiler edinin. Bulmaca çözmek, yabancı dil öğrenmek, kitap okumak hafızanızı canlı tutacaktır.
-Spor Aktivitelerine Katılın. Spor aktivitelerini hayatınızın bir parçası haline getirin. Her gün düzenli olarak yarım saat yürümek bile yaşamınızı çok değiştirebilir. Unutmayın ki, spor endorfin ve serotonin hormonlarının salgılanmasına neden olmaktadır.
-Beslenme listenize beyninize yararlı besinleri ekleyin: Omega 3 kaynağı olan fındık, ceviz, badem beyniniz için çok yararlıdır. Çekirdekli kuru üzüm, yeşil sebzeler, böğürtlen, yaban mersini, üzüm suyu, elma, kepekli pirinç sofranızdan eksik etmemeniz gereken besinler arasında yer alıyor. Beynin ihtiyaç duyduğu B12 vitamini için balık, kırmızı et, süt ve ürünlerini dengeli şekilde tüketmek ve folik asit takviyesi ihmal edilmemelidir. Adeta sağlık kaynağı olan su, beyniniz için de çok önemlidir. Özellikle yaz günlerinde yeterli miktarda su içmeye özen gösterin. Ayrıca siyah çay ve kahve de ihmal edilmemelidir. Yapılan bilimsel araştırmalar, düzenli çay ve kahve tüketenlerde alzheimer ve diğer demans türlerinin daha az görüldüğünü kanıtlamaktadır.