Spor Kulübü oyuncuları çay bahçesinde çalışarak destek oluyorlar
Elazığ'da bir proje takımı olarak 2010 yılında kurulan ve hentbolda Süper Lig'e kadar yükselen Elazığ Sosyal Yardımlaşma Spor Kulübü'nün oyuncuları 2 yıllığına kiralanan çay bahçesinde çalışarak hem kendi harçlıklarını çıkartıyor, hem de kulübe kazanç sağlıyor.
Hentbolda geçen sezon Süper Ligde mücadele eden ve aralarında milli sporcuların da yer aldığı Elazığ Sosyal Yardımlaşma Spor Kulübü, ekonomik şartlarını düzeltmek için çay bahçesi işletmeye başladı. Kulüp Başkanı İsmail Bayraktar tarafından iki yıllığına kiralanan çay bahçesinde sporcular çalışarak hem kulübe hem de kendilerine ekonomik kazanç sağlıyor. Her gün işletmeye gelen kulüpten 5 sporcu, işlerini bitirdikten sonra salona geçerek antrenmanlara katılıyor. 2010 yılından itibaren sırasıyla Bölgesel Lig, 2. ve 1. Lig ile Süper Lig’de mücadele eden ekibin bu projeyle de kendi giderlerini karşılamaya çalışması dikkat çekiyor.
Kurdukları proje takımı ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiklerini belirten kulüp başkanı İsmail Bayraktar, “Biz vakıfa kayıtlı ailelerin kız çocuklarını hentbol sporunu yaptırarak topluma kazandırmak için bir proje yaptık. O proje kapsamında da bir takım oluşturduk. O zamanlar bölgesel ligdeydik, sonrasında sırasıyla 2. Lig, 1. Lig ve geçen yıl 2020-2021 sezonunda da Süper Lig’de oynadık. Transfer yapmadan kendi yetiştirdiğimiz 15-16 yaş kategorisinde kızlarla Süper ligi bitirdik. Bir çok keyif aldık. Çünkü kendi yetiştirdiğimiz kızlarla oynadık. Amacımız yenmek ve yenilmekten çok orada mücadele etmekti. Bir proje takımı olarak başlayıp Türk spor tarihinde bir ilke imza attık ve Süper ligde oynamanın mutluluğunu yaşadık” dedi.
Açtıkları büfe ile şu anda 5 sporcusunun çalıştığını aktaran Bayraktar, “Aslında çocuklarımızın hayatı öğrenmesi, ceplerinde harçlık girmesi için açtık. Dediğim gibi, çok sosyoekonomik durumu iyi olmayan aileler. Biz de Süper Lig’de oynamamıza rağmen çocuklarımıza para veremeyen bir kulübüz çünkü bize maddi olarak gelir olarak sağlayan hiçbir şey yok. Sağlık ve malzeme olarak var ama maddi kaynak yok. Maddi kaynak olmadığı için bu çocukların da ihtiyaçları var. Bunlar buraya gelip 40 ile 50 lira arasında harçlıklarını alıyorlar. Zaten burası kendilerinin iki yıllığına kiraladık. Burası güzel iş olduğu zaman 5 tane kızın aynı anda çalışacağı bir yer. Hem hayatı öğrenmiş oluyorlar hem de buradan da çıkıp antrenmana gidiyorlar spor yapıyorlar. Küçük yaşta hem çalışıyorlar hem top oynuyorlar hem de eğitimlerine devam ediyorlar. Güzel bir aktivite olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
İki kere milli takıma seçilen 21 yaşındaki Gizem Dilek, “10 yıldır sporun içindeyim, aynı zamanda da milli sporcuyum. Bu sene Süper ligdeydik. Takımımızın gelirini de, kulüp başkanımızın yapmış olduğu büfe ile çıkarıyoruz. Arkadaşlarımızla gelip burada çalışıyoruz. Aynı zamanda harçlığımızı da bu büfe sayesinde gideriyoruz. Önce burada çalışıyorum sonra idman ve idmandan sonra da bazı günler gelip yine burada işe devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Sabah işe gelip idman saatine kadar büfede çalıştığını dile getiren sporculardan Lizge Şık ise, “Yaklaşık 6 senedir bu kulüpte oynuyorum. İlkokulda yapılan seçmelerde İsmail hocanın beni seçmesiyle bu spora başladım. Takımızı Süper lige çıktı ve Elazığ’dan gerekli desteği alamadık. Hocamız da böyle bir büfeyi kiraladı ve biz de arkadaşlarımızla birlikte sırayla gelip çalışıyoruz. Buradan hem kendimize harçlık çıkarıyoruz hem de kulübümüze maddi bir destek sağlamış oluyoruz. Buraya sabah geliyoruz ve çalışıyoruz, idman saati de 13.30 veya 15.00’da oluyor. Sonra idmana, oradan da evimize gidiyoruz. Sporun aslında çok güzel bir şey olduğunu bence tüm aileleri bilgilendirmek gerekiyor. Hem aileme maddi destek de sağlayabiliyorum, ilerleyen zamanlarda transfer gibi ücretler de alabilirsem daha büyük bir desteğim olacak. Ayrıca spor sosyalleşmemizi de sağlıyor” ifadelerini kullandı.