Suriyeli Gençler Cemiyeti Türkiye'den destek istiyor
Türkiye'deki Suriyeli Gençler Cemiyeti Temsilcisi Siphan Daoud, yabancı güçlerle desteklenen grupların orada yaşayan halkın çocuklarını zorla askere aldığını belirterek, Bu grupların orada Kürt halkını temsil etmeleri ve bir gelecek kurmaları mümkün değil. Türkiye'den ricamız Afrin ve diğer bölgelerdeki politikalarında Kürt halkının siyasi şahsiyetleri, aydınları ve kanaat önderleri ile birlikte politika yürütmesi ve halkın geleceğini kurmasına yardımcı olmasıdır dedi.
Türkiye’deki Suriyeli Gençler Cemiyeti Temsilcisi Siphan Daoud, yabancı güçlerle desteklenen grupların orada yaşayan halkın çocuklarını zorla askere aldığını belirterek, “Bu grupların orada Kürt halkını temsil etmeleri ve bir gelecek kurmaları mümkün değil. Türkiye’den ricamız Afrin ve diğer bölgelerdeki politikalarında Kürt halkının siyasi şahsiyetleri, aydınları ve kanaat önderleri ile birlikte politika yürütmesi ve halkın geleceğini kurmasına yardımcı olmasıdır” dedi.
Suriye’deki iç savaştan kaçıp Diyarbakır’a sığınan Suriyeli Gençler Cemiyeti Temsilcisi Siphan Daoud, Suriye’nin kuzeyindeki sorunların Amerika’nın politikaları sonucu ortaya çıktığını ve Amerika’nın politikasının Suriye’de bir çözüm değil, çözümsüzlüğü ve kargaşayı hedeflediğini söyledi. Afrin’de bir parti veya bir grubun Kürt halkını temsile edemeyeceğini ifade eden Daoud, “Oradaki gruplar Kürt halkının temsilcisi değildir. Türkiye’nin oradaki müdahalesi Kürt halkına yapılmış bir müdahale değil orada başka güçlerle beslenen bazı gruplara yapılan bir müdahaledir. Kürt halkı adına mücadele ediyorum diyen ve bazı yabancı güçlerce desteklenen bu gruplar Kürt halkının oradaki yaşamını olumsuz etkilemiştir. Bu yanlış politikalar sonucunda yaklaşık olarak 500 bine yakın Kürt Avrupa’ya, 300 bin yakın Kürt de Türkiye’ye ve Irak’a göç etmek zorunda bırakılmıştır” diye konuştu.
“Halkın çocuklarını zorla askere aldılar”
Yabancı güçlerce desteklenen grupların orada yaşayan halkın çocuklarını zorla askere aldığını vurgulayan Daoud, “Bazılarına ise paralar ödeyerek silah altına almaya çalıştılar. Bu da oradaki halkın yaşamını olumsuz etkiledi. Oradaki halk büyük bir zorluk içerisinde kaldı. Bu yanlış politikaların Kürt halkının geleceğini olumlu etkilemesi mümkün değildir. Yabancı güçlerin desteğiyle oluşan grupların orada Kürt halkını temsil etmeleri ve bir gelecek kurmaları mümkün değil. Kuzey Suriye’de Kürt halkının geleceği, barış ve huzur içinde yaşayabilmesinin tek yolu komşusu olan Türkiye ile Araplarla ve orada yaşayan halkların birbirleriyle ortak kader birliği yaparak oluşturacakları politikalar çerçevesinde mümkündür. Bunun dışında hiçbir politika Kuzey Suriye’de yaşayan Kürt halkına ve Araplara bir huzur getirmeyecek” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin hassasiyetinin Afrin’de de devam edeceğine inanıyoruz”
Türkiye’nin Suriyeli 3 buçuk milyon mülteciyi etnik yapı gözetmeksizin misafir ettiğine dikkat çeken Daoud, bu hassasiyetin Afrin konusunda da devam edeceğine olan inancını aktararak şunları kaydetti:
“Kuzey Suriye’de yaşayan Kürt halkının oradaki bazı yabancı güçlerle desteklenen gruplarla aynı kefeye konulmaması gerekiyor. Çünkü bu gruplar bir halkı temsil edemez. Uygulanacak politikalarda orada güçlü bir etkiye sahip olan Türkiye’nin bu durumu göz önünde bulunduracağını düşünüyorum. Türkiye’den ricamız Afrin ve diğer bölgelerdeki politikalarında Kürt halkının siyasi şahsiyetleri, aydınları ve kanaat önderleri ile birlikte politika yürütmesi ve halkın geleceğini kurmasına yardımcı olmasıdır. Bu nokta Kürt halkının geleceğinde ve Suriye’deki halkların geleceğini kurmasında büyük bir önem taşıyor. Türkiye’nin tarihten gelen büyük bir tecrübesi var ve biz de büyük bir tecrübe ile şunu gördük ki Türkiye 3 buçuk milyon Suriyeli mülteciyi Kürt, Arap veya başka bir etnik yapı gözetmeksizin misafir etti ve bu konuda ayrım gözetmeksizin yardım etti. Bu hissiyatın Afrin konusunda da devam edeceğine inanıyoruz.”