TÜGVA'da Nanoteknoloji gündemi

ETÜ Öğretim üyesi Prof. Dr. Türkez, ‘Türkiye, nanoteknoloji alanında 2018 itibari ile büyük başarı göstererek ilk 20 ülke içerisine girmiştir. Bu tarihi gelişmede, şüphesiz Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın bilime verdiği özel önem ve desteğin büyük payı vardır.’ dedi.

TÜRKEZ TÜGVA’DA KONUŞTU

Prof. Dr. Hasan Türkez, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Erzurum İl Temsilciliği tarafından düzenlenen bilimsel buluşmada “Küresel bilim rekabetinde milli bir strateji: Bor nanoteknolojisi” başlıklı bir konferans verdi.

BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN “BOR NANOTEKNOLOJİSİ”

Türkiye Gençlik Vakfı Erzurum Konuk Evi’nde düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. Hasan Türkez “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli ve milli üretim hamlesine katkı sağlamak adına Bor Nanoteknolojisi alanında yürüttüğü güncel çalışmaları ve bulguları paylaştı. Büyük ve güçlü Türkiye için bor-nanoteknoloji-bor nanoteknolojisi ekseninde geliştirdiği bilimsel strateji ve yakın gelecekteki önemine değindi.

Prof. Dr. Türkez Dünya bor rezervlerinin yaklaşık yüzde 80’ine sahip olan Türkiye’nin geleceği açısından borun öneminin farkında olduklarını ve tüm çalışmalarda bu değeri göz önüne aldığı ifade etti. 2007 yılından itibaren çeşitli uluslararası kuruluşlarca borun insan sağlığını olumsuz etkilediğine dair gerçek dışı ve bilimsel olmayan karalamaların bulunduğunu, bu haksız karalama kampanyalarına karşı doktora çalışmalarından günümüze kadar ulusal savlarımızı kanıtlayacak çok sayıda önemli bulguya ulaştıklarını ve bu bulguları uluslararası platformlarda dile getirdiklerini anlattı. Türkez, ‘Borun bırakın sağlık riski olmasını kan, beyin ve kemik dokularının gelişimi ve fonksiyonu için mutlaka gerekli olduğu artık bilimsel bir kesinliğe ulaşmıştır.’ dedi

NANOTEKNOLOJİ ALANINDA TÜRKİYE’NİN HIZLI İLERLEYİŞİ

Konferansın ikinci bölümünde nanoteknoloji alanında Türkiye ve dünyada kaydedilen gelişmeler hakkında katılımcılara bilgi veren Prof. Dr. Türkez, ‘2000’li yılların başında nanoteknoloji alanında ilk 40 içerisinde yer alamayan ülkemiz 2018 itibari ile büyük başarı göstererek ilk 20 ülke içerisine girmiştir. Bu başarının arkasında şüphesiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın son 16 yılda üniversitelerimizin sayısını üç katına çıkarması, bilimsel araştırma çalışmalarına verdiği özel önem, ARGE çalışmaları için kaydedilen desteklerin hayatı rolü bulunmaktadır. Nitekim yeni kurulan üniversitelerimizin ürettiği nanoteknoloji alanındaki bilimsel çıktıların toplam çıktılarımıza oranı oldukça ümit vericidir. Bu durum uluslararası bilimsel veri tabanlarından açıkça görülmektedir” dedi. Nanoteknolojinin biyomimetik yaklaşımla entegrasyonundan insan hayatı için kullanışlı ve faydalı ürünlerin elde edildiğini örnekler ile açıklayan Pof. Dr. Türkez, nanobiyoteknoloji alanında gerçekleştirdiği uluslararası düzeydeki araştırmaları hakkında bilgiler verdi.

BOR NANOTEKNOLOJİSİ KÜRESEL REKABET ORTAMINDA ÜLKEMİZE EKONOMİK VE BİLİMSEL AVANTAJLAR SAĞLAYACAKTIR

Konferansın son bölümünde Prof. Dr. Türkez, bor ve nanoteknoloji alanlarının kesişimi ile meydana gelen bor nanoteknolojisi konseptinin küresel rekabet ortamında ülkemize sağlayacağı ekonomik ve bilimsel avantajları detaylandırdı. Günümüze kadar nanoteknoloji alanında kullanılan en değerli malzemenin tek katman halinde dizilen karbon atomlarından oluşturulan grafen olduğunu belirten Prof. Dr. Türkez, grafenin dünyadaki en sağlam, en iletken ve enerji depolamaya en uygun materyal olarak gösterildiğini, buna bağlı olarak ta endüstriyel kaplama, sensör ve güneş paneli üretimi, DNA dizileme gibi ekonomik değeri yüksek teknoloji ürünlerinde yoğun olarak kullanıldığını ifade etti.

BOR’UN GETİRİSİ

Bu noktada nano-ölçekteki borlu malzemelerin iki boyutlu yapılarının grafenden daha üstün özellikler gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Türkez, ulusal çabalarımız sonrasında yakın zamanda grafen ve benzeri nanomalzemelerin endüstrideki yerini bor nanomalzemelerinin alacağına inandığını belirtti. Prof. Dr. Türkez “Bor içeren nanomalzemelerin üstün fizikokimyasal özellikleri ile elektrik ve ısı iletkenliğinin bulunması bu inancımızı kuvvetlendirmektedir. Borun ülkemiz ekonomisi için ciddi getirisi olması için mutlaka nanoteknoloji alanında değerlendirilmesi gereklidir. Yapmış olduğumuz araştırmalar sonrasında yeni geliştirdiğimiz borlu malzemelerin nanotıpta hedefe yönelik ilaç taşıma amaçlı kullanım potansiyellerinin oldukça güçlü olduğu tespit ettik. Bu tespitlerimiz sonrasında nötron emici, oksijen giderici özelliğinden dolayı diğer endüstrilerde tercih edilmekte olan bor nanomalzemelerinin tıp ve farmakoloji alanında da etkin ve güvenilir şekilde kullanılmasının önünde bilimsel engel bulunmamaktadır”dedi.

TÜRKİYE YÜKSEK TEKNOLOJİLİ BOR ÜRETECEK

Hükümetin 2018 yılı içerisinde açıklamış olduğu “Yeni Bor Stratejisi” hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Türkez söz konusu bu yerli ve milli strateji doğrultusunda ülkemizin yüksek teknolojili bor karbür üreteceğini, kolemanit gibi ulusal açıdan önem taşıyan bor hammaddelerimizin teknolojik kullanıma göre işlenebilecek hale geleceğini, böylece hammadde olarak tonu 200 dolar düzeyinde olan borun tonu yüzbinlerce dolara ulaşacak bir katma değer sağlayacağını ifade etti.

TÜGVA il temsilcisi Seyfullah Gülakar, Gençlik Koordinatörü Kaan Alparslan Çakır ve Üniversiteli TÜGVA’lıların katıldığı Konferansın sonunda katılımcıların sorularını cevaplayan Prof. Dr. Türkez, katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.