Türkiye'nin nüfusu yaşlanıyor
Türkiye'de 65 ve üstündeki nüfus 5 yılda yüzde 22,5 artarak, geçen yıl 7 milyon 953 bin 555 kişiye ulaştı. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı da 2020 itibarıyla yüzde 9,5'e çıktı.
Türkiye İstatistik Kurumu 2020 yılına ilişkin "İstatistiklerle Yaşlılar" çalışmasının sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, 2015'te 6 milyon 495 bin 239 kişi olan 65 yaş ve üzeri nüfus son 5 yılda yüzde 22,5 artarak 2020'de 7 milyon 953 bin 555 kişiye yükseldi.
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı aynı dönemde yüzde 8,2'den yüzde 9,5'e çıktı. Yaşlı nüfusun 2020'de yüzde 44,2'sini erkekler, yüzde 55,8'ini kadınlar oluşturdu.
Nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranının 2025'te yüzde 11, 2030'da yüzde 12,9, 2040'ta yüzde 16,3, 2060'da yüzde 22,6 ve 2080'de yüzde 25,6 olacağı tahmin edildi.
Yaşlı nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2015'te yaşlı nüfusun yüzde 61,3'ü 65-74 yaş grubunda, yüzde 30,7'si 75-84 yaş grubunda ve yüzde 8'i 85 ve daha yukarı yaş grubunda iken, geçen yıl yüzde 63,8'i 65-74 yaş grubunda, yüzde 27,9'u 75-84 yaş grubunda ve yüzde 8,4'ü 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldı.
Türkiye'de yaşlı nüfus, diğer yaş gruplarındaki nüfusa göre daha yüksek bir hızla artış gösterdi.
Küresel yaşlanma süreci olarak adlandırılan "demografik dönüşüm" sürecinde olan Türkiye'de, doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalmayla sağlık alanında kaydedilen gelişmeler, yaşam standardının, refah düzeyinin ve doğuşta beklenen yaşam süresinin artması ile nüfusun yaş yapısı şekil değiştirdi.
Çocuk ve gençlerin toplam nüfus içindeki oranı azalırken yaşlıların toplam nüfus içindeki oranı artış gösterdi. Türkiye, oransal olarak yaşlı nüfus yapısına sahip ülkelere göre hala genç bir nüfus yapısına sahip olsa da yaşlı nüfusun sayısal olarak oldukça fazla olduğu görüldü.
Nüfusun yaşlanmasıyla ilgili bilgi veren göstergelerden biri olan ortanca yaş, 2015'te 31 iken 2020'de 32,7 oldu. Ortanca yaş 2020 yılında erkeklerde 32,1, kadınlarda 33,34 olarak gerçekleşti.
Nüfus projeksiyonlarına göre, ortanca yaşın 2025'te 34,1, 2030'da 35,6, 2040'da 38,5, 2060'da 42,3 ve 2080'de 45 olacağı öngörüldü.
Çalışma çağındaki yüz kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı, 2015'te yüzde 12,2 iken bu oran geçen yıl yüzde 14,1'e yükseldi.
Nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı bağımlılık oranının 2025'te yüzde 16,4, 2030'da yüzde 19,6, 2040'ta yüzde 25,3, 2060'da yüzde 37,5 ve 2080'de yüzde 43,6 olacağı tahmin edildi.
Nüfus tahminlerine göre 2020 için dünya nüfusunun 7 milyar 693 milyon 348 bin 454 kişi, yaşlı nüfusun ise 729 milyon 887 bin 660 kişi olduğu tahmin edildi. Bu tahminlere göre dünya nüfusunun yüzde 9,5'ini yaşlı nüfus oluşturdu.
En yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla yüzde 33,5 ile Monako, yüzde 28,5 ile Japonya ve yüzde 22,9 ile Almanya oldu. Türkiye, 167 ülke arasında 66. sırada yer aldı.
"Hayat Tabloları, 2017-2019" sonuçlarına göre, doğuşta beklenen yaşam süresi Türkiye geneli için 78,6 yıl, erkekler için 75,9 yıl ve kadınlar için 81,3 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıl olarak hesaplandı.
Türkiye'de 65 yaşına ulaşan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 18 yıl olarak öngörüldü. Erkekler için bu sürenin 16,3 yıl, kadınlar için 19,6 yıl olduğu gözlendi. Beklenen yaşam süresi 75 yaşında 11 yıl iken 85 yaşında 6 yıl oldu.
Geçen yıl toplam 24 milyon 604 bin 86 haneden 5 milyon 903 bin 324'ünde yaşlı nüfus olarak tanımlanan, 65 ve daha yukarı yaşta en az bir fert bulunduğu görüldü.
Tek başına yaşayan yaşlı fertlerin hane sayısı 1 milyon 478 bin 346 oldu. Bunların yüzde 75,3'ünü yaşlı kadınlar, yüzde 24,7'sini ise yaşlı erkekler oluşturdu.
Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il, 2020'de yüzde 19,8 ile Sinop olarak belirlendi. Bu ili yüzde 18,6 ile Kastamonu, yüzde 17,1 ile Artvin izledi. Yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu il ise yüzde 3,4 ile Şırnak oldu. Bu ili yüzde 3,6 ile Hakkari, yüzde 4 ile Şanlıurfa takip etti.
Yaşlı nüfusun yüzde 0,1'ini oluşturan 100 yaş ve üzerindeki yaşlı kişi sayısı, 2020'de 5 bin 780 olarak kayıtlara geçti. Türkiye'de 100 yaş ve üzerinde en fazla yaşlıya sahip ilk üç il sırasıyla 800 kişi ile İstanbul, 267 kişi ile Ankara ve 262 kişi ile İzmir iken, en az yaşlıya sahip ilk üç il ise sırasıyla 5 kişi ile Bayburt, 6 kişi ile Bartın ve 7 kişi ile Ardahan olarak kaydedildi.
Okuma yazma bilmeyen yaşlı nüfus oranı, 2015'te yüzde 21,9 iken 2019'da yüzde 16,9'a düştü. Okuma yazma bilmeyen yaşlı kadınların oranı yüzde 26 iken yaşlı erkeklerin oranı yüzde 5,4 oldu.
2015'te yaşlı nüfusun yüzde 43'ü ilkokul mezunu, yüzde 5,2'si ortaokul veya dengi okul/ilköğretim mezunu, yüzde 5,6'sı lise veya dengi okul mezunu, yüzde 5,4'ü yükseköğretim mezunuydu. 2019'da ilkokul mezunu olanların oranı yüzde 45,5'e, ortaokul veya dengi okul/ilköğretim mezunu olanların oranı yüzde 7,3'e, lise veya dengi okul mezunu olanların oranı yüzde 7,5'e, yükseköğretim mezunu olanların oranı ise yüzde 7'ye yükseldi.
Yaşlı nüfusun eğitim durumu cinsiyete göre incelendiğinde, cinsiyetler arasında önemli farklılıklar olduğu gözlendi. Bitirilen tüm eğitim düzeylerinde yaşlı erkek nüfus oranının yaşlı kadın nüfus oranından daha yüksek olduğu görüldü.
Yaşlı erkek nüfusun 2020'de yüzde 1,2'sinin hiç evlenmemiş, yüzde 83,8'inin resmi nikahla evli, yüzde 3,4'ünün boşanmış, yüzde 11,6'sının eşi ölmüş olduğu tespit edildi. Yaşlı kadın nüfusun yüzde 2,6'sının hiç evlenmemiş, yüzde 45,8'inin resmi nikahla evli, yüzde 3,8'inin boşanmış, yüzde 47,7'sinin ise eşi ölmüş olduğu belirlendi.
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60'ına göre hesaplanan yoksulluk oranı, 2015 yılında Türkiye geneli için yüzde 21,9 iken 2019'da yüzde 21,3 oldu. Bu oran, yaşlı nüfus için 2015'te yüzde 18,3 iken 2019'da yüzde 14,2 oldu.
Yaşlı nüfusun yoksulluğu cinsiyete göre incelendiğinde, yoksul yaşlı erkek nüfus oranı 2015 yılında yüzde 17,8 iken 2019 yılında yüzde 12,1 oldu. Yoksul yaşlı kadın nüfus oranı ise 2015'te yüzde 18,6 iken 2019'da yüzde 15,9 olduğu tespit edildi.
Ölüm nedeni istatistiklerine göre, 2019'da ölen yaşlıların yüzde 41,5'i dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti. Bu hastalığı ikinci sırada yüzde 15,3 ile iyi ve kötü huylu tümörler, solunum sistemi hastalıkları, üçüncü sırada ise yüzde 5,3 ile sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları takip etti.
Ölüm nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, cinsiyetler arası en önemli farkın iyi ve kötü huylu tümörlerde olduğu görüldü. Bu nedenle hayatını kaybeden yaşlı erkeklerin oranı yaşlı kadınların oranının yaklaşık iki katı oldu.
Alzheimer hastalığından hayatını kaybeden yaşlıların sayısı, 2015 yılında 12 bin 59 iken 2019'da 13 bin 498'e yükseldi. Bu hastalıktan ölen yaşlıların oranı 2015'te yüzde 4,3 iken bu oran 2019'da değişmedi.
Bu hastalıktan ölen yaşlıların oranı cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerde azalış, kadınlarda artış olduğu görüldü. Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı 2015 yılında erkeklerde yüzde 3,4, kadınlarda yüzde 5,2 iken bu oranlar 2019'da erkeklerde yüzde 3,2'ye, kadınlarda ise yüzde 5,4'e yükseldi.
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, mutlu olduğunu beyan eden 18 ve daha yukarı yaştaki bireylerin oranı 2020'de yüzde 48,2 iken bu oranın 65 ve daha yukarı yaştaki bireyler için yüzde 57,7 olduğu belirlendi. Yaşlı bireylerin genel mutluluk düzeyi cinsiyete göre incelendiğinde, 2020'de erkeklerin yüzde 56,1'i, kadınların ise yüzde 59'u mutlu olduğunu beyan etti.
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, yaşlı bireylerin 2015'te en önemli mutluluk kaynağı yüzde 66,8 ile aileleri, yüzde 16,5 ile çocukları, yüzde 7,3 ile torunları, yüzde 4,7 ile eşleri iken 2020'de yüzde 66,9 ile aileleri, yüzde 16,9 ile çocukları, yüzde 6,8 ile torunları ve yüzde 5,4 ile eşleri oldu.
Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, internet kullanan 65-74 yaş grubundaki bireylerin oranı 2015'te yüzde 5,6 iken bu oran 2020'de yüzde 27,1'e yükseldi.
İnternet kullanan yaşlı bireyler cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin kadınlardan daha fazla internet kullandığı görüldü. İnternet kullanan yaşlı erkeklerin oranı 2020'de yüzde 34,9 iken yaşlı kadınların oranı yüzde 20,4 olarak belirlendi.