Türkiye turizm çeşitliliğini arttırıyor
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Türkiye'nin turizm pazarını genişletmek için özelleştirilmiş tanıtım stratejisini uygulayacağını kaydetti.
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Türkiye’nin turizm pazarını genişletmek için özelleştirilmiş tanıtım stratejisini uygulayacağını kaydetti.
Nemrut Dağı’nın UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne kaydedilmesinin 30. yılı münasebetiyle “Adıyaman Kültür Turizmi Zirvesi” gerçekleştirildi. Zirvede konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, 2016 yılında turizmde yaşanan darboğazın Türkiye’nin turizm alt yapısının ve sektörün ne kadar dirençli ve sağlam olduğunu gösterdiğini, yeni strateji ortaya koyulması gerektiğinin ortaya çıktığını söyledi. Türkiye’nin deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığını vurgulayan Bakan Avcı, “1980’lerde rahmetli Turgut Özal tarafından başlatılan turizm kampanyası o günden bu güne deniz, kum, güneş diyerek dünyanın 6. büyük destinasyonu olacak şekilde bu günlere geldik. Sadece deniz, kum, güneş, kıyı turizmiyle Türkiye gerçekten önemli bir yere geldi. Avrupa’da 4’üncüyüz, Dünyada da 6’ıncıyız. Ama Türkiye işte Adıyaman örneğinde de görüldüğü gibi, Gaziantep örneğinde de görüldüğü gibi deniz, kum, güneşten ibaret değildir. Aklınıza gelebilecek bütün turizm türlerinde Türkiye doğudan batıya, kuzeyden güneye her tarafıyla olağanüstü bir potansiyele sahip. Biz bugüne kadar deniz, kum, güneşin ötesinde fazla kurcalamamışız” dedi.
2016 yılında Rusya ve Avrupa ülkeleriyle yaşanan gelişmeler nedeniyle turizmin ciddi bir darboğazdan geçtiğini hatırlatan Bakan Avcı, “2016 yılında konjonktürel nedenlerle önce Rusya ile sonra Avrupa’da sistematik bir biçimde köpürtülen terör haberleriyle, buna bağlı olarak yürütülen dezenformasyon kampanyaları nedeniyle Türkiye turizmi 2016 yılında ciddi bir darboğazdan geçti. Bu darboğaz bize birkaç şey öğretti. Bir tanesi mevcut alt yapımızın ve sektörümüzün ne kadar dirençli olduğunu gösterdi. Başka herhangi bir ülke böylesine bir kuşatılmış sektörle baş başa kalmış olsaydı ayağa kalkması biraz zordu. Ama çok şükür bu konjonktürel darboğazı aştık. Rusya ile toparladık, Avrupa ile toparlamaya çalışıyoruz. Ama onun dışında bu 2016 darboğazı bize sahip olduğumuz diğer potansiyeli de değerlendirmemiz gerektiğini, tanıtım stratejimizi yeniden ona göre şekillendirmemiz gerektiğini gösterdi” diye konuştu.
“Çok özelleştirilmiş tanıtımlar yapmamız gerekiyor”
Ülkelerin kendilerini global bir ülke markası, ülke şemsiyesi altında tanıttıklarını ifade eden Bakan Avcı, “İşte Türkiye böyle bir ülke. Halbuki artık Türkiye’nin ne olduğunu, nerede olduğunu, nasıl bir ülke olduğunu bilmeyen kalmadı. Şimdi bizim çok özelleştirilmiş tanıtımlar yapmamız gerekiyor. Adıyaman’da özelleştirilmiş tanıtım stratejisi için çok uygun bir alan oluşturuyor. Tanıtım stratejisinin çeşitlenmesi demek aynı zamanda pazarın da çeşitlenmesi demektir. Deniz, kum, güneş dediğiniz zaman kendinizi Rusya, Almanya, İngiltere pazarıyla sınırlandırmış oluyorsunuz. O parantezin dışına ürün olarak çıktığınız zaman pazar olarak da çıkmış oluyorsunuz. Şimdi arkeoloji dediğiniz zaman devasa bir Japonya ve Hindistan, Çin devreye giriyor. Gastronomi dediğiniz zaman tüm bu Orta Doğu ve Arap komşularımız devreye giriyor. Pazarımızı bu şekilde çeşitlendirme imkanımız ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Adıyaman’ın tarihi ve kültürel değerleriyle Anadolu’nun en kadim yerleşim yerlerinden biri olduğunu ve 2003 yılından bugüne kadar 58 milyon 200 bin TL Adıyaman’a ödenek gönderildiğini aktaran Bakan Avcı, “Raylı sistem için Kültür ve Müzeler Genel Müdürlüğü yabancı firmayla görüşmelerini sürdürüyor. Kültür merkezleri için Kültür Hanları Projemiz var. Dolayısıyla Kültür Hanları Projesi buraya nasıl uyarlanabilir arkadaşlarımız çalışıyorlar. Müze çalışmasıyla ilgili üç tane salon var. Kale restorasyonu 2018 yatırım programına alındı. Kültür merkezi ve müze için Kalkınma Bakanlığı ile temas halindeyiz ve bu da imzalandı” diye konuştu.
“Perre Antik Kent’te toprağın altından mozaik fışkırıyor”
TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın ise konuşmasında Adıyaman’daki eserlerin gün yüzüne çıkartılması gerektiğini kaydederek, “Geçmişten bize miras kalan kültürel varlılıkları daha duyalı bir şekilde geleceğe aktarmak zorundayız. Adıyaman özelinde turizm varlıklarını biraya getirerek, turlar düzeyinde bölgenin tüm güzelliklerinden istifade edecek şekilde değerlendirebiliriz. Nemrut Dağı’nı her şeyden çok korumak zorundayız. Nemrut bir dünyanın sahip çıkması gereken eserdir. Diğer ören yerleriyle birlikte sahip çıkılması ve istifade edilmesi gereken bir kaynaktır. Adıyaman açık hava müzesidir ama eserleri gün yüzüne çıkaramıyoruz. Besni ilçesinde, Gölbaşı ilçesinde, Perre Antik Kent’te toprağın altından mozaik fışkırıyor. Perre Antik Kent’in üzerinde bir mahalle var ve biz burayı turizme kazandıramıyoruz. Yer altında kalan eserleri gün yüzüne çıkartarak turizme kazandırmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Adıyaman Valisi Nurullah Naci Kalkancı, “Adıyaman’ın turizmden yeterli payı alabilmesi için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz. Tescilli 60 bin civarında eserimiz var, müzede ancak bunun sadece bin 400’ü sergileniyor” dedi.
Adıyaman’da 312 adet tescilli kültür varlığı var
Toplantıda konuşan Adıyaman Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Ekinci da, Adıyaman’da 312 adet tescilli kültür varlığı olduğunu ifade etti.
Adıyaman Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, Adıyaman’ın dünyanın en huzurlu kentlerinden birisi olduğunu aktararak, bin yıllardır Adıyaman’da her kültür ve inançtan kişilerin kardeşçe yaşadığını ifade etti.
Zirvede Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti (KKTC) Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da KKTC’yi tanıttı. Ayrıca ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neriman Şahin Güçhan “Kommagene Nemrut Yönetim Planı”, Kommagene Nemrut Alan Başkanı Onur Yıldız “Adıyaman’da Turizm Sektörünün Canlandırılması Projesi” başlıklı birer sunum yaptı. Zirveye KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın, Adıyaman Valisi Nurullah Naci Kalkancı, Milletvekili Adnan Boynukara, Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talha Gönüllü ve çok sayıda davetli katıldı.