Türkiye'de can kaybı 1403 oldu

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son 24 saatte korona virüs nedeniyle 107 kişinin hayatını kaybettiğini, toplam can kaybının ise bin 403 olduğunu açıkladı.

Türkiye'de can kaybı 1403 oldu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada korona virüse ilişkin 14 Nisan 2020 tarihli son verileri açıkladı. Bakan Koca, son 24 saatte korona virüs nedeniyle 107 kişinin hayatını kaybettiğini, toplam can kaybının ise bin 403‘e yükseldiğini bildirdi.  Ayrıca, açıklamaya göre bugün, 33 bin 70 test yapılırken, 4 bin 62 yeni vaka tespit edildi.

Toplam vaka sayısı 65 bin 111 olurken, toplam 4 bin 799 kişi iyileşti. Toplam entübe hastası bin 87 kişi, toplam yoğun bakım hastası bin 809 kişi oldu.

Öte yandan, Sağlık Bakanı Koca, Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Vaka sayısı artış hızı, test sayısındaki artışa rağmen sabit kalma eğiliminde. Şifa bulan hasta sayısı giderek büyüme gösteriyor. Solunum desteği ve yoğun bakım ihtiyacında artış hızı düşük seyrediyor. İki gücümüz var: Tedbir, tedavi. Gücümüzü kullanalım” ifadelerini kullandı.

BAKAN KOCA:  "İYİLEŞEN VAKALARIMIZIN SAYISI GİDEREK ARTIYOR"

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “ Türkiye’nin birçok hastane ve üniversitesinde Kızılay merkezli plazma uygulamasına geçildi. İyileşen vakalarımızın sayısı giderek artıyor. Antikor oluşumunda olduğunda da plazma tedavisinde tedavi edeceğimiz hasta sayısı her geçen gün artmış olacak. Bu dönemde de yoğun şekilde kullanıma başlandı” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavrüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Koca, basın mensubunun “Türkiye’de pandemi zirve yaptı mı?” sorusuna, “Tablolarda az önce gösterdim. Türkiye’de şu an vaka artışı söz konusu ama artış hızının artık 4’üncü haftada düştüğünü çok rahat söyleyebiliriz. Ölüm artış hızının da 5’inci haftada başladığını çok rahat söyleyebiliriz. Burada Türkiye’nin durumu dünyadan farklı seyrediyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde vaka sayısının artmasıyla birlikte sağlık kuruluşlarında yani hastaneye yatış, yoğun bakım ve cihaza bağlanan hastaların sayısında bir azalış söz konusu değil. Vaka sayısı arttığı oranda hastaneye yatış oranı artış gösterir. Hastanede bu yük giderek artar arttığı için yoğun bakım yataklarının yetmediği tabloları gördük. Türkiye’de ise vaka artış hızı düşmekle birlikte yoğun bakım ve entübe edilen hasta sayısında artık bir duraklamaya girdiğini çok net görüyoruz. Türkiye artık artış hızının azaldığı, pik yapmaya doğru gittiği ve vaka artış ve ölüm artış hızının bir duraklamaya girdiği ve önümüzdeki dönemde bu pikle birlikte bir plato çizme dönemine geldiği için oran ikili rakam olunca birbirine çok yakın. Önümüzdeki dönemde ölüm oranları düştüğünde bu tablonun farklılaştığını çok net görmüş oluruz. Burada bir duraklama dönemine girdiğini görüyoruz. Tedbirlere sıkı uymaya devam eder, yeni bir dalga oluşumu olmazsa seyrin nasıl olacağını biliyoruz” şeklinde yanıt verdi.

İnfaz düzenlemesi sonrası yapılacak tahliyelerde alınacak önlemlere ilişkin soruya yanıt veren Bakan Koca, “Bununla ilgili Bilim Kurulumuzda bir yaklaşım oldu. Sağlık taramalarında zaten hastalık şüphesi olanları hastaneye alıyoruz. Bu dönemde testlerini yapmış oluyoruz. Özellikle izolasyon anlamında da bir takım uyarılarımız da var” dedi.

"BU İLACI DAHA ERKEN DÖNEMDE KULLANILMASININ FAYDALARINI GÖRDÜK"

Türkiye’de sürdürülen aşı çalışmaları ve Çin’den aşı alımının söz konusu olup olmayacağına ilişkin soruya Bakan Koca, “Aşı ile ilgili çok yoğun bir çalışma yapılıyor. Çin’de de bu anlamda çalışmalar başladı. Aşının insanlara kullanılabilme döneminin çok erken olduğuna inanmıyoruz. Önümüzde 4-6 aydan önce kullanılabilir bir aşı olabileceğini bilim kurulumuz düşünmüyor. Ama dünyada bu anlamda çok yoğun bir çalışma var. Türkiye de bu anlamda yoğun bir çalışma içindeyiz. Bakanlık olarak çalışma yapan bütün birimlerimizi destekliyoruz. 3 merkez virüsü izole etmiş oldular ilk aşama olarak. Bundan sonraki gelişmeleri sizinle paylaşmış oluruz. İlaçla ilgili daha çok Çin entübe olan hastalara kullanımını önemsemişti. Biz, bu ilacı daha erken dönemde kullanılmasının faydalarını gördük. İlacın devamı gelmiş oldu, dün dağıtımı yapılmış oldu. Türkiye’de tedavide farklı bir yaklaşım içindeyiz. Yaptıklarımızı bütün dünyaya hızla yayın yapmasını özellikle teşvik ediyoruz. Çünkü dünyada hiçbir ülke vatandaşına bizde olduğu gibi yaygın kullanan ücretsiz veren bir ülke yok. Çin’den getirilen ilacı da bu yoğunlukta kullanan başka bir ülke yok” şeklinde yanıt verdi.

"HEPİMİZ ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE BU SONUÇLARI GÖRMÜŞ OLACAĞIZ"

Sokağa çıkma yasağı kararının sonuçlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Koca, “Hareketliliği, teması azaltan, izolasyonu hedefleyen her türlü yaklaşım Bilim Kurulunun istediği bir durum. Amaca bu anlamda hizmet eden bir durum. Biz bütün rakamları şeffaf şekilde aktarıyoruz. Hepimiz önümüzdeki günlerde bu sonuçları görmüş olacağız” ifadelerini kullandı.

Plazma nakline ilişkin detayları paylaşan Koca, “Kızılay bu durumu üstlenmiş durumda. Birçok üniversitemizi de bu konuda yetkilendirdik. Kendi hastaları geldiğinde kendi merkezlerinde bu plazmaları alıp vakalarına uygulayabilmek yetkisi var. Türkiye’nin birçok hastane ve üniversitesinde Kızılay merkezli plazma uygulamasına geçildi. İyileşen vakalarımızın sayısı giderek artıyor. Antikor oluşumunda olduğunda da plazma tedavisinde tedavi edeceğimiz hasta sayısı her geçen gün artmış olacak. Bu dönemde de yoğun şekilde kullanıma başlandı” diye konuştu.

"ŞU AN İSTANBUL’DA, TÜRKİYE’DE YOĞUN BAKIM DOLULUK ORANI YÜZDE 90’LARA ULAŞMIŞ DEĞİL"

Adana’daki sahra hastanesi tartışmalarını değerlendiren Koca, “Adana’da yatak sayımızda Türkiye ortalamasının çok altında olduğunu biliyoruz. Adana’da böyle bir ihtiyacı görmüyoruz. İstanbul’da iki yer oldu biliyorsunuz. İstanbul’da doluluk oranı yüzde 90’lara ulaştığı için bu hastaneleri açmıyoruz. Bu hastaneleri daha sonra kalıcı kullanabileceğimiz hastaneler olarak planlıyoruz. Bulundukları yer itibariyle sağlık turizminde de yer oluşturabileceğine inanıyorum. Şu an İstanbul’da, Türkiye’de yoğun bakım doluluk oranı yüzde 90’lara ulaşmış değil” şeklinde konuştu.