Ulu Cami'nin eğik minaresi koruma altına alınıyor

Bin 157 yılında inşa ettirilen ve Pisa Kulesi'nden bile daha eğri olduğu yapılan ölçümlerle tescillenen Harput Ulu Cami'nin eğik minaresinin uzun yıllar ayakta kalması için plastik restorasyon çalışması başlatıldı.

Ulu Cami'nin eğik minaresi koruma altına alınıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ’da tarihi Harput Mahallesi’nde bulunan ve bin 157 yılında Artuklu hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından inşa ettirilen Harput Ulu Cami’nin eğik minaresinin eğikliğinin 3,5 ile 7 derece arasında olduğu yapılan ölçümlerle belirlenirken, Pisa Kulesi’nden bile eğik olduğu tescillenmişti. Eğri minarenin yıkılmadan geleceğe aktarılması için Vakıflar Genel Müdürlüğü Malatya Bölge Müdürlüğü tarafından restorasyon çalışmaları başlatıldı. Plastik restorasyonun yapıldığı minarede, düşen orijinal tuğlalar sabitlenerek çatlaklar dolduruluyor. Minarenin yakın zamanda bir yıkılma riski olmadığını belirten Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Aytaç, ancak güçlü bir depremde yıkılma riskinin bulunduğunu aktardı.

Harput Ulu Cami’nin Anadolu’daki ilk camilerden biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İsmail Aytaç, “Miladi olarak bin 157 yılında Artuklu hükümdarı Fahrettin Karaaslan döneminde yapıldığı kabul edilmektedir. Ulu Cami, Büyük Selçukluların İran bölgesine yapmış olduğu geleneğe dahildir. Üstü açık bir avlusu bulunmaktadır. Bu planın dışında minaresiyle de ünlüdür. Çini ve sırlı tuğlanın kullanılmadığı Anadolu’daki ilk önemli minarelerden birisidir” dedi.

PROF. DR. AYTAÇ: "PİSA KULESİ’NDEN EĞRİDİR"

Günümüze gelene kadar şerefenin üst kısmının yıkıldığını aktaran Prof. Dr. Aytaç, “Tarihi kaynaklara baktığımızda ne zaman yıkıldığına dair bir kayıta rastlanmadı. Ancak şerefe ve üstündeki mevcut tuğla peteğe baktığımızda son 150 yıl arasında yıkılıp, üst tarafının tamamlandığı anlaşılmaktadır. Minarenin gövde kısmında da doğuya doğru bir eğilme var. Bu eğilme yaklaşık 7 derecedir. Bu eğimle minarenin hala ayakta oluşu da ilginç durumdur. Bu eğilme düzeyi ile Pisa Kulesi’nden biraz daha eğridir. Bu anlamda literatüre geçtiğini de görüyoruz. Harput Ulu Cami minaresi, 2014 yılından itibaren bağlı bulunduğumuz Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından çeşitli yönlerle takip ediliyor. Bazı araştırmalarda rüzgara karşı ve depremle ilgili gözlemler yıllık raporlar halinde takip ediliyor” diye konuştu.

"YIKILMA RİSKİ GÖRÜNMÜYOR"

Restorasyon çalışmalarına başlandığını ifade eden Aytaç, “En son 2016 yılında düşen orijinal tuğlaların sabitlenmesi ve çatlakların doldurulması konusunda plastik restorasyon ön görülmüştü. Şu anda bunun uygulanmasına başlandı. Son 1965’li yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğünün arşivinde bir projenin olduğunu gördük. Bu uygulamaya geçilememişti. Boydan boya büyük çatlakların varlığı, rüzgardaki esnemeler, sabitlenirse kopma riskinden restorasyon yapılamadı. Fakat 2014 yılından beri Vakıflar Bölge Müdürlüğü, üniversitelerimizle iş birliği yaparak hazırladığı raporlar doğrultusunda projeleri hazırlıyor. İlk uygulama olarak mevcut durumdaki sırsız tuğlaların dekorasyonundan kopmaması için yapıştırmalar gerçekleştirilecek. Ama esas restorasyon bu gözlemlerin sonunda olacağını biliyoruz. Tüm bu projeleri ilgili koruma kurulundan onay aldıktan sonra uygulamaya geçilecek. Caminin zemininde de kaymalar da raporlardan anlaşılıyor. Minarede de bazı açıklamalar gözlemleniyor. Bu haliyle minarenin yakın zamanda bir yıkılma riski görülmüyor. Ancak güçlü bir depremde yıkılma riskinin olduğunu belirtmek lazım” ifadelerini kullandı.