'Uslu toprağı' teknolojiyle şekillenip sofraları süsleyecek

Geleneksel yöntemlerin güçlüğünden dolayı zamanla ekonomik değerini yitiren çömlekçilik, Elazığ'da teknolojik makineler ile üretim yapılan fabrikada yeniden hayat buldu.

'Uslu toprağı' teknolojiyle şekillenip sofraları süsleyecek
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yöreye has ''Uslu'' toprağının çamur haline getirilmesinden işleme ve fırınlamaya kadar tüm aşamaların makinelerde gerçekleştiği fabrikada üretilen güveç, pişirme, servis ve saklama kapları, kahvaltı tabakları, su testileri ve süs eşyaları Türkiye'nin bir çok yerinden talep görüyor.

Harput Çömlek ve Seramik Fabrikası Koordinatörü Oktay Karahan, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumundan (TKDK) aldıkları hibe desteğiyle kurulan fabrikanın bölgede çömlek üretiminin önünü açacağını söyledi.

Yaklaşık 3 bin 750 metrekare alan üzerine kurulu fabrikanın, 30 kişiye istihdam olanağı sağladığını belirten Karahan, ham madde olarak, Sivrice ilçesine bağlı Uslu köyü civarında çıkarıldığı için ''Uslu toprağı'' olarak bilinen killi toprağı kullandıklarını aktardı.

"SOFRALARIMIZI TEKRAR SÜSLEMEYE BAŞLAYACAK"

Karahan, sağladığı avantajlardan dolayı yörede asırlar boyunca çanak çömlek yapımında yaygın olarak kullanılan Uslu toprağının, mesleğin unutulmasıyla işlevini yitirdiğini ancak kurulan fabrikayla birlikte bunun yeniden değer kazandığını söyledi.

Uslu çömleğinin yörede, hatta Türkiye genelinde bilindiğine işaret eden Karahan, şöyle konuştu:

"Ancak geleneksel yöntemlerle yapılmasının getirdiği zorluklar, katma değer üretilememesi, ürünü, üreticisi için ekonomik olmaktan çıkarmıştı. Oysa ki pazarda hala rağbet görüp sorulmaktadır. Biz kurduğumuz makine parkuru ve kullandığımız teknolojiyle Uslu toprağını klasik çömlekler dışında daha endüstriyel ürünler, pişirme kapları, servis ve saklama kapları üreterek Türkiye'ye arz etme hedefindeyiz. Yüzyılların kültür mirası olan Uslu toprağını teknolojiyi kullanarak yeniden mutfaklara sokacağız. Uslu toprağında yeniden ateşten güller açacak ve bu güller sofralarımızı tekrar süslemeye başlayacak.''

TOPRAK KAPLARA TALEP ARTIYOR

Karahan, kilden yapılan toprak kaplarda pişirilen yemeklerin daha fazla lezzete sahip bulunmasının yanı sıra besindeki asit ve alkaliden etkilenmemesi nedeniyle sağlıklı olduğunu anımsattı.

Milattan önce yapımına başlanan çömleklerin, Anadolu kültüründe hala yerini koruduğunu ve bazıları için nostaljik değerinden dolayı da tercih edildiğini aktaran Karahan, şu değerlendirmelerde bulundu:

''Teknolojik üretim, ürüne belli bir kalite getirirken aynı zamanda çeşitliliğini de oldukça artırdı. Gerek estetik olarak zenginleşmesi, gerek çeşitliliğin artması sofralarımızda bu tür kapların daha yaygın kullanımının önünü açıyor. Sofralarımızda sadece servis veya pişirme tabağı olarak değil saklama kapları olarak da yerini alıyor. Bugün en sağlıklı olarak cam kaplar biliniyor ancak cam güneş ışığını, ultraviyole ışınlarını geçiriyor. Bizim makinelerde ürettiğimiz peynir kapları, bal kavanozları saklama açısından diğerlerine fark atacak nitelikte. Gıda içerisindeki bakterileri asitleri alıp dışarı atarken dışarıdan içeri girişi engelleyerek ve onu sağlıklı tutarak çok uzun süre muhafazasını sağlıyor, kalitesini koruyor.''

"LİMON SIKACAĞI BİLE YAPTIK"

Fabrika Müdürü Özcan Aydınoğlu ise geleneksel yöntemlerle üretiminin zorluğundan dolayı ekonomik değerini bulamayan çömlekçiliğin zamanla unutulmaya yüz tuttuğunu vurguladı.

Çömlekçiliğin teknoloji ile yeniden canlanma imkanı bulduğunu ifade eden Aydınoğlu, şunları kaydetti:

"Teknoloji daha ince detaylı ürünleri yapma imkanı sağlıyor. Topraktan yapılabilecek bir limon sıkacağını bile üretebileceğimizi düşündük ve yaptık, çok da güzel oldu. Çin mallarının sergilendiği raflarda bu tür ince detaylı ürünlerin varlığını bile bile uzak kalmak doğru olmaz diye düşündük. Buna benzer birçok detay düşünüyoruz. İnşallah günlük hayatta kullanabileceğimiz ürünlerin yanı sıra yöresel hediyelik eşya da üreteceğiz."