Vali Zorluoğlu Kovancılar'da muhtarlarla buluştu
Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu muhtarlar toplantısı kapsamında Kovancılar ilçesinde mahalle ve köy muhtarlarıyla bir araya gelerek sorunlarını dinledi.
Kovancılar Halk Kütüphanesinde gerçekleştirilen toplantıya Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu, Vali Yardımcısı Mehmet Fevzi Dönmez, Kovancılar Kaymakamı Hasan Gündoğdu, Kovancılar Belediye Başkanı Hacı Akpınar, İl Genel Meclis Başkanı Metin Baki Ölçücü, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Nazif Bilginoğlu, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile Kovancılar ilçesine bağlı köy ve mahalle muhtarları katıldılar.
Toplantının açılışında bir değerlendirme yapan Vali Murat Zorluoğlu konuşmasında şunları kaydetti;
‘‘Bugünkü toplantımız muhtarlarımızın kamu hizmetleri ile ilgili düşüncelerini, görüşlerini almak ve önümüzdeki döneme ilişkin ihtiyaçları tespit etmek maksadıyla yapmış oluyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımız bu toplantıları başlattı ve külliyede birçok sayıda muhtarlarımızla bir araya geliyor. Geçen sene biz bu salonda sizlerle beraber olmuştuk. Sizlerin fikirlerinizi, çalışmalarla ilgili görüşlerinizi, taleplerinizi almıştık ve bu sene tekrar ediyoruz. İnşallah bu sene de sizlerden gelecek talepler ve fikirler doğrultusunda 2017 yılında gerek köylerimize gerek mahallelerimize Kovancılar’da sizlere daha iyi hizmet vermeyi düşünüyoruz.
YAPMIŞ OLDUĞUMUZ MÜCADELE TERÖRÜ TASFİYE SÜRECİDİR
Değerli muhtarlarım malumunuz ülkemiz son 1 yıldan fazladır terörle mücadele içerisindedir. 2015 yılı temmuz ayından itibaren özellikle bölücü terör örgütü PKK ile ciddi bir mücadele başladı. Sayın İçişleri Bakanımız bunun bir terörle mücadele değil, terörün tasfiye süreci olduğunu ifade ediyor. Bizde öyle ifade ediyoruz. Bizim bu bölgede yaptığımız iş terörle mücadele safhasını aşmıştır. Artık bundan sonraki süreç terörü ve terör örgütlerini tasfiye etme sürecidir. Bütün yurt safında özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki hassas illerde bu terör tasfiye süreci Silahlı Kuvvetler başta olmak üzere Emniyet ve Jandarma birimlerimizin çok azimli bir mücadelesiyle sürdürülüyor. Çok büyük başarılar elde ediliyor. Artık PKK terör örgütü eylem yapabilme kabiliyetini büyük oranda kaybetmiştir. Yapılan eylemlerde daha ziyade bombalı araç, eyp gibi daha kolay yapılabilecek türden eylemlerdir. Artık eskiden olduğu gibi bir eylem dönemi de kapanmıştır. Aldığımız tedbirlerle Kovancılar’daki sizlerde yakından görüyorsunuz terör örgütünün il ve ilçe merkezlerine varmadan birtakım eylemlerin önlenmesi sağlanmıştır. Bu aldığımız tedbirler terör tehdidi tamamıyla bitene kadar, terör örgütü tasfiye süreci tamamlanana kadar da devam edecektir. Kış geldi diye ne yollardaki kontrol noktalarımızı kaldıracağız, genişleteceğiz ne de diğer operasyonlarımız duracak. Tüm gücümüzle, kuvvetimizle bu terör örgütüyle mücadele etmeye, bu terör örgütünü tasfiye etmeye devam edeceğiz. Bu noktada tabi muhtarlarımıza da önemli görevler düşüyor. Muhtarlarımız görev yaptıkları köy ve mahallelerde esasında devletin temsilcisidirler. Bu manada Valinin ve Kaymakamın, Sayın Cumhurbaşkanımızdan başlayarak temsilcisidirler. Bu çerçevede tüm muhtarlarımız kendi köy ve mahallelerinde ki terörle mücadele konusunda elde ettikleri bilgileri hiç geciktirmeksizin doğrudan yetkili güvenlik birimlerine aktarması sadece bir vatandaşlık görevi değil, aynı zamanda muhtarlarımızın kanundan kaynaklanan bir görevidir. Bu manada siz değerli muhtarlarımızın herhangi bir eksikliğini biz görev aldığımızdan bu yana görmedik. Hepiniz bu konuda çok hassassınız. Bu manada terör örgütüyle alakalı herhangi bir duyum size geldiğinde bunu güvenlik birimlerimize zaten geciktirmeksizin paylaşıyorsunuz. Ben hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ve bu hassasiyetin bundan sonra da aynı şekilde devam etmesi gerektiğinin altını çiziyorum. Çünkü bu mücadele askerin, polisin, jandarmanın tek başına yapabileceği bir mücadele değil, topyekûn yapılması gereken bir mücadeledir. Onun için hem vatandaşlarımızın hem muhtarlarımızın bu mücadelede bizlere destek vermeye devam etmeleri büyük önem arz etmektedir.
Değerli muhtarlarım, malumunuz 15 Temmuz’da bu ülke bu millet hain bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalmıştır. Ve hepinizin malumu bu darbe girişimi yine milletimizin ferasetiyle, dik duruşuyla, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Hükümetimizin doğru adımları atmasıyla kısa sürede bu girişim bertaraf edilmiştir. Allah’a çok şükür Türkiye 15 Temmuz öncesinde olduğu gibi yine 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra da yoluna devam etmektedir. Ve emin olun biz bu ülkenin kalkınması, gelişmesi ve daha ileriye gitmesi noktasında hiçbir zaman geriye adım atmayacağız.
15 Temmuz hain darbe girişimi akamete uğratıldı. Şimdi aradan geçen yaklaşık 4 ay süre içerisinde bu darbe girişimine katılanlar başta olmak üzere, bu girişimi destekleyenler, bu FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir olanlar, bunlara maddi kaynak sağlayanlar, bunlara fikri destek verenler ve bu darbe girişimine ülkemizin maruz kalmasına bir şekilde sebebiyet verenlerle ilgili yoğun bir soruşturma dönemi başladı ve tüm Türkiye genelinde bu süreç devam ediyor. Bir taraftan kamuda ki bu terör örgütüne müzahir kişiler, kamu görevlileri tespit edilip bunlarla ilgili ihraç dâhil idari ve adli işlemler yapıyoruz. Diğer taraftan da özel alanda özel sektörde oluşumlara maddi destek sağlayan birtakım kişilerle ilgili de adli işlemler yürütüyoruz. Şu ana kadar Elazığ ilinde bu manada çok sayıda kamu görevlisi ve kamu görevlisi olmayan kişilerle ilgili adli ve idari işlemler yapılmıştır. Bundan sonra da yapılmaya devam edilecek. Bizim maksadımız FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir bir tek kişi kalmayana kadar bu mücadelenin devam etmesidir.
FETÖ/PDY terör örgütü yandaşları şimdi bir mağduriyet algısı oluşturulmaya çalışılıyorlar. Özellikle birkaç aydan bu yana bu bilinçli olarak belli odaklar tarafından sürekli pompalanıyor. Sanki Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük haksızlıklar yapıyor. Bu yapıyla alakası olmayan sanki binlerce, onbinlerce insanı tasfiye ediyor. Sanki hiç suçu, günahı olmayan memurları veya özel sektörde ki vatandaşları alıp ceza evlerine tıkıyor gibi bir algı oluşturuluyor. Bunu hepiniz görüyorsunuz, biliyorsunuz. Bu külliyen yalandır. Ben bunu ilin Valisi olarak sizlere buradan bu kadar net söylüyorum. Bakın Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Olağanüstü Hal ilan edilmesi bu hukuku ortadan kaldırmaz. Olağanüstü Hal anayasal bir durumdur, bir yönetim biçimidir. Belli bir süre için ilan edilir ve bu süre içerisinde Olağanüstü Hal uygulaması yapılır ve biter. Ama bu Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu gerçeğini de ortadan kaldırmaz. Hem hukuk devleti olursunuz hem de Olağanüstü Hal ilanı mümkündür. Zaten hukuken herhangi bir sakıncası olmayan bir durumdur. Şimdi Olağanüstü Hal uygulamasından burada hakkı ihlal edilen kimse var mıdır? Yani olağanüstü hal var diye işinize gücünüze engel olundu mu? Hürriyetlerinizde, yerleşmenizde, seyahat etmenizde, ticaretinize, işyeri açmanıza herhangi bir engel çıkarıldı mı? Bakın bunu en baştan Sayın Cumhurbaşkanımızda söyledi. Bizde Elazığ ölçeğinde defalarca söyledik. Olağanüstü Hal uygulaması tamamıyla ve bütünüyle FETÖ/PDY başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele de devletin, hükümetin, polisin elini kolunu güçlendirmek için ilan edilmiştir.
Valilik olarak, Hükümetimiz ve Bakanlıklar olarak ince eleyip sık dokuyoruz. Yani bizde vicdan sahibiyiz, bizde inanç sahibiyiz ve yarında bu yaptıklarımızın hesabını tek tek vereceğimizi de yürekten inanıyoruz. Dolayısıyla bu FETÖ terör örgütü ile yaptığımız mücadelede bunu hesap ederek bunu aklımızda tutarak iş yapıyoruz. Birçok ayrı kaynaktan deliller, bilgiler elde ettikten sonra bir kanaate varıyoruz ve bu kanaate göre de işlem yapıyoruz. Bir takım deliller ve bilgilerle desteklenmediği sürece hiç kimseye herhangi bir müdahalede bulunulmuyor. Hatasız iş mi yapıyoruz? Hayır. Biz kuluz ve elbette ki eksik yaptığımız taraflarımız vardır. Ama bu böyle yaygara koparanların söylediği gibi çok büyük mağduriyetler var şeklinde asla tezahür etmez. Devlet elbette ki hata yapabilir bunlar istisna da olsa bu hatasını düzeltir. Bunun için de gerekli mekanizmayı da kurduk. Gerek görevden uzaklaştırılanlar gerek ihraç edilenler Valiliğimize müracaat ederek itirazlarını yapıyorlar. Biz bu itirazları Başbakanlığa ve ilgili Bakanlıklara gönderiyoruz ve oralarda bu itirazlar değerlendiriliyor. Yeni çıkan KHK’ların ekine bunlarla ilgili bazı göreve iadeler yapılıyor. Hiçbir devlet bu şekilde bir kalkışmayı karşılıksız bırakmaz, bırakamaz. Devlet olmanın gereği budur. Bu yapı bütünüyle çökertilene kadar açığa çıkarılıp sorunluları hakkında gerekli adli ve idari işlemler tamamlayınca kadar bu işe devam edeceğiz. Bu yaygaracılara da hiç kimsenin pirim vermemesi lazım.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Hakkında yanlış işlem yapıldığını düşünen kişi Devletin ilgili makamlarına itiraz edebilir ve mahkemenin önünde bunu itiraz konusu yapabilir. Ben Elazığ için özelde söylüyorum ama genel olarak Türkiye genelinde yapılan işlemlerin çok büyük çoğunluğunun hukuka uygun, doğru ve isabetli olduğunu biliyorum ve bu konuda sizleri temin ediyorum. Devlet bu işi gayet ciddi bir şekilde yapıyor gayet hukuka uygun deliller elde etmek suretiyle yapıyor ve haksız yere de hiç kimsenin canını yakmıyor.
Son bir ay içerisinde bir siyasi partiye ait milletvekilleri ve bazı yerlerdeki belediye başkanları hakkında adli işlemler yapıldı. Bazı milletvekilleri gözaltına alındı bazılar tutuklandı. Bazı belediye başkanları görevden uzaklaştırıldı ve bunlardan bazıları tutuklandı ve yerlerine kanundan kaynaklanan yetkiye istinaden Valiler ve İçişleri Bakanlığı tarafından kamuoyunda kayyum olarak bilinen Belediye Başkan vekilleri görevlendirildi. Bu milletvekillerini ve belediye başkanlarını hatırlayın. Biz sırtımızı PKK ya dayadık, biz sırtımızı PYD ye dayadık, biz gücümüzü Kandilden, dağdan alıyoruz. Bu sözler bunların söylemleriydi. Dağda PKK paçavrası altında gururla poz veren, röportaj veren belediye başkanlarını, milletvekillerini herhâlde hepiniz hatırlıyorsunuz. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir devlet böyle bir manzaraya müsaade edemez. Bu devletin kendi kendini inkâr etmesidir. Bir devlet toprakların tamamında egemenliğini, hâkimiyetini göstermek zorundadır ve hiçbir terör örgütü veya hiçbir terör örgütüne destek veren kamu görevlisini devletin sorgulamaması da mümkün değildir. Dolayısıyla yapılan hukuka uygundur. Kim olursa olsun hiç kimsenin suç işleme hürriyeti yoktur. Herkes kanun karşısında bunun hesabını verir ve şuanda yapılanda budur. Yani bu belediyeler sizlerin vergileriyle toplanan, devletin bütçesinden aldıkları payların nasıl bu terör örgütlerine aktardıklarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunlar artık yargı kararlarıyla da sabittir. Yani burada bir tereddüt yoktur. Yoksa durduk yere hiçbir devlet seçilmiş bir belediye başkanını, milletvekilini alıp da görevinden oraya atama yapmaz. Ama bu artık bir zaruret halidir. Bunun olmaması halinde devletin egemenliği, itibarı sarsılır duruma gelmiştir. Dolasıyla yapılan işlem bu suç işleyen belediye başkanları ve milletvekilleri hakkında yasalarımızın öngördüğü hukuki işlemlerin yapılmasından ibarettir.
Türk milleti, dik duruşuyla ben kendi doğrularımı milletim için hangisi en iyisi ise hangisi en doğrusu ise onu yapmayı düşünüyorum dedi. Bunun üzerine ekonomik durumlar ortaya çıkıyor. Dolarda ki dövizde ki artışları hepimiz yakında takip ediyoruz. Bunu böyle sadece ekonomik nedenlerle ortaya çıktığını düşünmemek lazım. Burada yine Türkiye bir kıskaç içine alınmaya çalışılıyor. Bu sefer terör örgütleriyle sonuç alamayanlar ekonomik bir takım yaptırımlar ve bir takım tedbirleri devreye sokmak suretiyle ülkemizi ekonomik anlamda sıkıştırıp yine ülkemizi Ortadoğu da şekillendirmeye çalışıyorlar. Türkiye’nin sesini kısmak istiyorlar. Buna müsaade etmeyeceğiz. Bu noktada da milletimizin ekonomik olarak da gereken fedakârlıkları fazlasıyla yaptığını ve bundan sonrada yapacağına inanıyorum’’ dedi.
Vali Zorluoğlu, Kovancılar ilçesine 2016 yılında İl Özel İdaresi ve Köydes projesi kapsamında altyapı işlerine 14 milyona yakın para harcama yapıldığını ayrıca Milli Eğitim, Sağlık, Gıda Tarım ve Hayvancılık, Karayolları Bölge Müdürlüğü, DSİ, Gençlik ve Spor Müdürlüğünün yapmış oldukları yatırımlar hakkında bilgiler verdi.
Toplantıda daha sonra muhtarlar köy ve mahallelerinde yapılan hizmetler hakkında ve sorunlarını dile getirerek, ilgili kurum müdürlerinden gerekli bilgileri aldılar.
Vali Zorluoğlu ve beraberindeki kurum müdürleri toplantı sonrasında halk kütüphanesinde ders çalışan çocukları ziyaret ederek bir süre onlarlar sohbet etti.