Yarın tüm Türkiye'de olduğu gibi Elazığ’da da yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor.
Çocuklarımızın geleceğini şekillendirecek bu dönemin başlaması, her yıl olduğu gibi hem heyecan hem de birçok sorunu beraberinde getiriyor.
Özellikle kırtasiye, giyim ve servis ücretlerindeki artış ailelerin belini büküyor.
Ancak bu maliyetlerin yüksekliği yalnızca velilerin bütçesini zorlamakla kalmıyor; aynı zamanda eğitimdeki kaliteyi de yeniden sorgulamamıza neden oluyor.
Kırtasiye alışverişleri artık bir lüks haline geldi.
Defter, kalem, çanta gibi temel ihtiyaçlar bile ailelerin büyük bir kısmı için ciddi bir yük.
Geçen yıla oranla kırtasiye ürünlerine gelen zamlar, çocuklarını okula gönderen ailelerin daha fazla fedakârlık yapmasını gerektiriyor.
Sadece kırtasiye değil okul kıyafetleri ve servis ücretleri de adeta bir yarışa girmiş durumda.
Ailelerin birçoğu bu maliyetlerle başa çıkmakta zorlanıyor.
Bu durum eğitimde fırsat eşitliğini zedeliyor mu, diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.
Peki, bu kadar yüksek maliyetlere rağmen eğitim kalitesi ne durumda?
Özellikle özel okulların ücretleri her geçen yıl artarken verdikleri eğitimin bu artışı karşılayıp karşılamadığı büyük bir soru işareti.
Yüksek ücretlerle kaliteli eğitim arasındaki bağ ne kadar güçlü?
Özel okullar, genellikle sundukları imkanlar ve "farklı" eğitim anlayışlarıyla öne çıkar.
Ancak bu fark, gerçekten öğrencilerin gelişimine yansıyor mu?
Birçok veli, yüksek meblağlar ödeyerek çocuklarını özel okullara gönderirken bu okulların devlet okullarına kıyasla ne kadar fark yarattığını sorguluyor.
Eğitimde asıl önemli olanın okul değil sistem ve öğretmen kalitesi olduğunu bir kez daha hatırlamak gerekiyor.
Özellikle öğretmenlerin motivasyonu, eğitimdeki başarıyı doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biri.
Sonuç olarak ailelerin karşılaştığı ekonomik zorluklar, eğitimdeki kaliteyi sorgulamamıza neden oluyor.
Eğitim her çocuğun hakkıdır ancak bu hakkın yüksek maliyetlerle sınırlandırılması, toplumun geleceğini doğrudan etkiler.
Devletin bu noktada daha fazla destek sunması ve eğitimde fırsat eşitliğini sağlaması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü eğitim, sadece bireylerin değil bir ülkenin geleceğini inşa eder.
Tüm öğretmen ve öğrencilerimize 2024-2025 eğitim-öğretim yılında başarılar diliyorum.