Elazığ’da halk arasında dolaşan gençlerin yüzündeki gerginlik hepimizin farkında olduğu bir sorun sanırım.
"İşsizlik."
Herkesin dilinde olan ama kimsenin tam anlamıyla çözüm getiremediği "İŞSİZLİK" bu sorun, şehrimizin geleceği olan gençlerin en büyük sınavı.
Peki, bu sorunu çözmek için neler yapılabilir?
Gerçekten gençler mi iş bulamıyor yoksa onlara uygun fırsatlar mı sunulmuyor?
Elazığ'da genç işsizlik oranı her geçen gün artıyor.
Üniversitelerden mezun olan gençler, diploma ellerinde sokakları arşınlarken bekledikleri fırsatlar bir türlü gelmiyor.
Şehirde mevcut istihdam olanaklarının sınırlı olduğu bir gerçek.
Tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinde ne yazık ki gençlerin beklentilerine yanıt verebilecek iş olanakları sınırlı ama sorunun asıl kaynağı bu mu?
Yani sadece iş mi yok yoksa gençler mi iş dünyasına tam adapte olamıyor?
Kamu kurumlarının istihdam politikalarındaki eksiklikler de bu durumu tetikliyor.
Özellikle gençler arasında "kamuda işe girmek" bir hedef haline gelmiş durumda.
Ancak kamuda iş olanakları sınırlı ve her yıl binlerce mezun bu sınırlı kadrolar için yarışıyor.
Sonuç mu?
Büyük bir hayal kırıklığı.
Özel sektörde ise durum daha da karmaşık.
Şehirdeki özel sektör, genç istihdamına yeterince açık mı?
Maalesef hayır.
Şirketler, deneyim arayışı içinde gençlere kapılarını kapatıyor.
Gençler iş bulamıyor çünkü tecrübe isteniyor, tecrübe kazanamıyorlar çünkü iş bulamıyorlar.
Bu kısır döngü, Elazığ’da çözülmesi gereken en büyük meselelerden biri.
İstihdamı artırmanın yollarından biri de girişimciliği teşvik etmek olabilir.
Gençlerimize, kendi işlerini kurmaları için gerekli destekler verilmeli.
Devlet teşvikleri, belediyenin ve STK’ların öncülüğünde yapılacak girişimcilik programları, gençlerimizin kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyabilir.
İş arayan genç, iş kuran genç olabilir mi?
Kesinlikle…
Ancak tek başına girişimcilik yeterli değil.
Eğitim sisteminde de reformlar şart.
Gençlerimizin iş dünyasına daha iyi hazırlanması için mesleki eğitimlerin artırılması gerekiyor.
Üniversite eğitimi sadece teoride kalmamalı, iş dünyasıyla entegre olmalı.
Sanayi ile üniversiteler arasında köprüler kurulmalı.
Gençlerimizin mezun olduklarında kendilerini iş dünyasına daha hazır hissetmeleri sağlanmalı.
Sonuç olarak, Elazığ'ın gençleri sadece bir sorun değil aynı zamanda bu şehrin en büyük potansiyeli.
Gençlerimize güvenmeli ve onları geleceğin liderleri olarak görmeliyiz.
Elazığ'ın ekonomisini kalkındıracak olan bu enerjiyi doğru yönlendirmek, hepimizin elinde.
İşsizlik, sadece bir sorun değil aynı zamanda çözümün de bir parçası.
Gençlerimize fırsat verdiğimizde şehrimizi daha aydınlık bir geleceğe taşıyacaklarına inancım tam.
