Geçtiğimiz gün hemşehrimiz olan Deprem Uzmanı ve Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kanal Fırat’ta Zeki Akbıyık’ın konuğu oldu.
Programı izlerken 24 Ocak 2020’de Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem bir an gözümde canlandı.
Saat 20.55’ti.
Bir anda ne olduğunu anlayamadık.
Merkez üssü Sivrice ilçesi olan depremde Elazığ'da 37, Malatya'da ise 4 kişi hayatını kaybetti; yüzlerce kişi yaralandı.
Elazığ depremi sonrasında ise Sayın Görür birçok TV programında ve inernet haber sitelerinde sürekli Kahramanmaraş’ı işaret etti.
Bazı kesimlerden "Bu adam ne söylüyor? Toplumu korkutmaktan başka bir şey yapmıyor." gibi yorumlar duydum.
Ancak Sayın Görür, sadece "Maraş’a dikkat!" dedi, başka da bir şey demedi.
Kahramanmaraş'ı uyardıktan bir süre sonra depremler ardı ardına gelmeye devam ediyordu.
Bu kez de tarih 30 Ekim 2020'yi gösteriyordu.
İzmir, 6.6 büyüklüğündeki bir depremle sarsıldı ve bu depremde de 117 kişi hayatını kaybetti.
İzmir depreminden üç yıl sonra 6 Şubat 2023’te korkulan oldu.
İlk deprem saat 04.17'de 7.7 büyüklüğünde, ikinci deprem ise saat 13.24'te 7.6 büyüklüğünde gerçekleşti.
Bu deprem, yüzyılın felaketi olarak kayıtlara geçti.
11 kenti etkileyen bu büyük depremlerde 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti, 100 binden fazla kişi ise yaralandı.
Yaşanan depremler sonrası Malatya, Adıyaman ve Kahramanmaraş’a gidip oluşan felaketi gördüğümde, Elazığ depreminde yaşadıklarımız sanki hiç deprem yaşamamışız gibi hissettirdi.
Adıyaman’da görev yapan bir basın mensubu kardeşimi gece araçla yola çıkıp almaya gittiğimde, aman Allah’ım, gördüklerim bir film sahnesinden farksızdı.
Gerçek gibi değildi.
Issız yollar, yan yatan ve çöken binalardan başka bir şey yoktu.
Sanki burada insanlar yaşamıyor, sanki burası bir şehir, ilçe ya da belde değilmiş gibi bir hisse kapıldım.
Neyse, yazımı uzatıp sizi sıkmak istemiyorum.
Her fırsatta İstanbul depremine de dikkat çeken Naci Görür, bu kez yine önemli açıklamalarda bulundu ve vatandaşlara çeşitli uyarılarda bulunmayı ihmal etmedi.
"Eli kulağında" diyerek deprem beklediği illeri açıkladı.
Prof. Dr. Naci Görür, Erzincan ile Bingöl'ün Karlıova ilçesi arasında bulunan Yedisu fay hattında 7'nin üzerinde yıkıcı bir deprem beklediğini belirtti.
Bu depremin yakın zamanda gerçekleşebileceğini vurgulayan Görür, Tunceli ve çevresindeki yetkililere bu konuda uyarılarda bulundu.
Ayrıca, Karlıova-Bingöl-Göynük hattındaki fayın aktif hale geldiğini ve bu bölgede de büyük bir deprem olabileceğini söyledi.
Bu depremin Elazığ, Malatya ve Hatay'a kadar etkili olabileceği konusunda uyarılarda bulunan Görür, bölgedeki riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.
Şimdi, bu uyarılar sonrası olabilecek büyük bir depreme ne kadar hazırlıklıyız?
Bu soruyu sıkça konuşmalıyız.
Elazığ depremi ve Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü teknik ekipleri tarafından kent genelinde kapsamlı hasar tespit çalışmaları yapıldı.
O süreci yakından takip eden biri olarak ekiplerin gece gündüz demeden çalıştıklarına bizzat şahit oldum.
Bu büyük özveri ortaya konmamış olsaydı, belki de bugün Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Elazığ çok daha fazla hasar almış olabilirdi.
Ekiplerin yaptığı çalışmalarda 33 binden fazla bina hasarlı olarak tespit edildi.
11 binden fazla bina ise ağır hasarlı olarak kayıtlara geçti.
Bunlardan çoğunun yıkımı gerçekleştirildi.
Ayrıca, ilimizde 30 binden fazla konut inşa edildi.
Şimdi asıl soru şu:
Bu yoğun çalışmalara rağmen Elazığ, çevresinde olabilecek 7 ve üzeri büyüklükteki bir depreme "Kime Göre, Neye Göre" ne kadar hazır?
Olası sonuçlar ne olur?
Bu soruların cevabını tüm şehrin yetkilileri ve kurumları yeniden gözden geçirmeli ve sorgulamalıdır.
Bir kez daha böylesi büyük felaketler yaşamamak ümidiyle ülkemizde deprem felaketlerinde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum.