Yerli Turist kafilesi Harputta

Yukarı Fırat Gezisi kapsamında Harput'a gelen 32 kişilik yerli turist gurubu Harput'u gezdi.

Yerli Turist kafilesi Harputta
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Antis Tur tarafından düzenlenen Yukarı Fırat Gezisi kapsamında Harput`a gelen 32 kişilik yerli turist gurubu Harput`u gezdi.
 
Tur Operatörü Hüseyin Elçi; "Antis Tur tarafından düzenlenen Yukarı Fırat Gezisi kapsamında Harput`tayız. Kemaliye`den başlayan Kemaliye-Divriği-Erzincan-Tunceli-Ovacık-Karakoçan Golan Kaplıcaları ve son olarak da altıncı günde Harput ve Elazığ`ı gezerek turlarımızı bitiriyoruz. 32 kişi olarak geldik bu tura." dedi.
 
Emekli Bankacı Ayhan Ünlü; "Ben Elazığ doğumlu olduğum için küçükken görmüştüm Karakoçan`ı. Yıllar sonra geldikten sonra Keban Barajı ve üç tarafı sularla çevrili olan Elazığ`ı umduğum gibi bulamadım. Çünkü sudan faydalandığı için daha yeşille baş başa bir yer olur diye düşünmüştüm ama olmadı." diye konuştu.
 
Çok güzel bir tur olduğunu söyleyen Serbest Muhasebeci Hatice Ilıca; "İstanbul`da hiçbir tur Fırat`a götürmüyor bizi. Yıllardır bekledik böyle bir turu. Munzur`u çok merak ediyordum. Gerçekten de çok güzel, gözleri olsun, Erzincan olsun, dün gittiğimiz Golan Kaplıcaları gerçekten bunların turizme tanıtılması ve bütün insanlarımızın buralara gelmesini isteriz." dedi.
 
 
 
Malatyalı bir Ermeni olduğunu söyleyen Siraypi Paylan ise; "Elazığ`a en yakın olan Malatyalıyım. Çocukluğumuzda fazla gezme bilinci olmadığı için şimdiye kadar görmek nasip olmadı Elazığ`ı. Geçen sene Hüseyin Bey`in böyle bir önerisi oldu bu bölgeyi gezeceğiz diye. Ben hiç düşünmeden kabul ettim. Dersim acılarlın yoğun biçimde yaşandığı, üzerine çok kavgalar edilmiş bir bölge diye düşünüyorum. Çok gezmişliğim vardır ama bence şu ana kadar gördüğüm en güzel yer. İnanılmaz güzel. Bu güzelliği de sanıyorum başına bela olmuş ve insanlar o yüzden çok çekmişler. Öyle düşündüm açıkçası. Aynı zamanda çok kozmopolit yapısından dolayı geçmişte insanlar çekmişler. Ben Malatyalı bir Ermeni olarak Şirzi Köprüsü`nden geçerken eğildim suya gözümden bir damla yaş düştü. O yaşı gönderdim. Geçmişte atalarımın başına gelenleri zaten bilmeyen yok. Onlara yolladım o gözyaşını. Halivar Kalesi`nde insanlara yapılanları duyduğumda içim paramparça oldu açıkçası. Yani sözün bittiği yer şu anda susmak ihtiyacı duyuyorum gerçekten. Dillendirmek çok zor, boğazıma takıldı sözler yeniden." diyerek gözyaşı döktü.
 
Daha önceden Elazığ`a geldiğini anlatan Emekli Edebiyat Öğretmeni Şeyma Doğramacı; "1983`lü yıllarda Elazığ`a gelmiştim. Biraz tarihi mekânların etrafı fazla kapanmış ama onarım çok olumlu. Çok hoşuma gitti. Sanıyorum bu biraz işletme bilincinden de kaynaklanıyor. Daha önceki Yukarı Fırat gezilerimizde ise gördüklerim doğal olarak çok güzel ama işletme olarak çok yetersiz. Özellikle ilk defa turist gelen bir bölgede karşılaştıklarım beni hayal kırıklığına uğrattı aslına bakarsanız ama sanıyorum bunlar bir başlangıç. Golan Kaplıcaları`nda işletmeyi güzel bulmadım." dedi.
 
İstanbul`dan tura katıldığını söyleyen Öğretim Üyesi Şükrü Aslan; "Bu bölge aslında arkeolojik değerler bakımından çok önemli bir bölge. Çünkü çok fazla kültürün geçmişten bugüne gelip yerleştiği yaşadığı terk ettiği bir bölge. Dolayısıyla bütün dünyada kentlerin arkeolojik kentlere kültürlere yolculuk yaptığı bir zamanda bu ziyaret ettiğimiz ve ziyaret edemediğimiz yerlerin önemi çok daha artıyor. Bu tabi yeni bir süreç. Buralara uzun zamandır rahatlıkla bu turlar yapılamıyordu. Çeşitli politik sebeplerle ve şiddete dair sebeplerle. Sanırım bundan sonra bu sorunlar daha da aşılacak ve daha bir hareketlenme olacak." dedi.
 
Sevgi Duraz ise; "İnsanlar çok misafirperver çok candan çok yakın. Dersim`e çok bayıldım. Orası benim için dünyadaki cennetin şekli. Zamanla insanları buraya çekebilecek daha güzel ortamlar yaratılabilir diye umuyorum. Bu turlar böylesi turları da tetikleyecektir. Bu süreç önyargıların birçoğunu kıracaktır." diye konuştu.