Yurtdışında 150 bin euroya satılan sistemi 40 bin liraya ürettiler

Diyarbakır Dicle Teknokent mühendisleri binaların dış yüzeylerini temizlemede kullanılan ve yurtdışında fiyatı 150 bin euroya ulaşan sistemi geliştirerek tamamen yerli ve milli imkanlarla 40 bin liraya üretti.

Yurtdışında 150 bin euroya satılan sistemi 40 bin liraya ürettiler
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Diyarbakır Dicle Teknokent mühendisleri binaların dış yüzeylerini temizlemede kullanılan ve yurtdışında fiyatı 150 bin euroya ulaşan sistemi geliştirerek tamamen yerli ve milli imkanlarla 40 bin liraya üretti.

Diyarbakır-Silvan Karayolunda bulunan Dicle Teknokent Teknoloji Transfer Ofisi mühendisleri binaların dış yüzeyini temizlemede kullanılan ve fiyatı 100-150 bin euro arasında değişen sistemi yerli ve imkanlarla geliştirerek 40 bin liraya üretmeyi başardı. Deterjana gerek duymadan çalışan sistemin yurt dışında üretilenlerinden farkı suyu anlık olarak saflaştırarak dış yüzeyleri temizlemesi ve iz bırakmaması. Sistemde 20 metreye kadar olan yerler karbon fiber malzemeden üretilen hortum vasıtasıyla temizlenirken 20 metreden yüksek yerler de robot vasıtasıyla temizleniyor. Dicle Teknokent mühendisleri geliştirdikleri sistemin patentini almak için çalışmalara başladı.

Dicle Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Akkılıç, ağustos ayında kurulan Dicle Teknokent Teknoloji Transfer Ofisinin meyvelerini toplamaya başladıklarını ifade ederek, “Burada üniversitemizin mühendisleriyle beraber geliştirdiğimiz bir dış temizlik robotu var. Özellikle binaların dış yüzeylerinde tehlike arz eden yerleri temizlemede kullanılıyor. Bizim avantajımız anlık premium osmos sistemi ile suları saflaştırma ve bu saflaştırılan suyla deterjana hiç ihtiyaç duymadan cam ve parlak yüzeyleri temizleme esasına dayanıyor” dedi.

“Farkımız suyu anlık olarak saflaştırarak sistemi geliştirmemiz”

Geliştirdikleri sistemin dünyadaki benzer sistemlerden farkının da suyu anlık olarak saflaştırmak olduğunu vurgulayan Akkılıç, “Normalde bu tür yerlerin temizliği için vinç gerekiyor. Vinçten ziyade daha yüksek yerler için de dağcılar kullanılıyor. Burada insan gücünün devrede olması büyük bir tehlike arz ediyor. Bu yapmış olduğumuz anlık osmos sistemi ile hem bu dertten kurtuluyor hem de yüzeylerin kolezyonunu önlemiş oluyoruz. Bu da bizim Türkiye’de duymadığımız bir inovasyon. Dicle Teknokent mühendisleri ve üniversitemiz personelleri tarafından geliştirildi. Patent çalışmaları devam ediyor. Dünyada benzer sistemler var ama bizim buradaki farkımız suyu anlık olarak saflaştırarak sistemi geliştirmemiz” diye konuştu.

“Sistemin bütünü yerli ve milli imkanlar yapıldı”

Sistemin bütününün yerli ve milli imkanlarla yapıldığını dile getiren Akkılıç, “Bu sistem masrafları son derece kısıyor. Birincisi deterjan kullanmıyorsunuz. Kullandığınız deterjanla hem insana hem de çevreye olan etkilerini minimuma indirmiş oluyoruz. Kendi imkanlarımızla 40 bin lira toparlayarak bu sistemi oluşturabildik. Dicle Teknokent olarak biz inovasyonla, yeniliklerle çalışmamıza devam ediyoruz. Eğer bir fikri olan ya da katkı sunmak isteyenler varsa kendilerini buraya davet ediyoruz. Hem burada oluşan sinerjiden faydalansınlar hem de bize fikirleriyle katkıda bulunsunlar” ifadelerinde bulundu.

“Yurt dışında 150 bin euro”

Sistemin mimarlarından Dicle Teknokent Transfer ve Teknoloji Ofisi Teknik Sorumlusu Uğur Yaman, yurt dışında benzer sistemlerin fiyatlarının 100 ile 150 bin euro arasında değiştiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

“Bu ürün Dicle Teknokent’in üretmiş olduğu güzel bir üründür. Premium osmos sistemleri dünyada artık yerini almış ve eski teknolojileri geride bırakmıştır. İnsanlar artık doğa ile dost ve tamamen ekolojik sistemlerle çalışıyor. Biz de insanların ihtiyaçlarına arz oluşturmak için böyle bir cihaz tasarladık. Bu cihazın tamamı bizim tasarımımız, bizim tornamızdan çıkmıştır. Silikon cam ve türevlerinin temizliğini gerçekleştiriyoruz. İnsan faktörü yoktur. Hepsi tamamen bizim kendi işçiliğimizdir. Bu tür sistemler dünyada çok pahalı sistemler. 100-150 bin euro arasında değişen fiyatlar la insanlar bu sistemleri satın alıyor. Biz bunu çok daha düşük maliyetle elde ettik ve faaliyete geçirdik. Türk insanın bu sistemlere daha ucuz imkanlarla ulaşabilmenin yolunu sağladık. Bu anlamda da çok mutluyuz.”