Zeytinyağının zahmetli ve tatlı biten yolculuğu

Mutfağın olmazsa olmazı zeytinyağının bir o kadar zorlu ve tatlı biten yolculuğu hasat ile birlikte başladı. Birçok üründe olduğu gibi zeytinin de önemli üretim merkezlerinden Mersin'de sofralıktan sonra yağlık ürün hasadı başladı.

Zeytinyağının zahmetli ve tatlı biten yolculuğu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İlçeler başta olmak üzere hemen hemen her bölgede bahçelerin bulunduğu kentte, çiftçiler yağlık zeytin için bin bir emek veriyor. Bahçelerde yaklaşık 10'ar kişilik ekipler, ellerinde taraklarla dallardan zeytinleri yere serdikleri çadırlara indiriyor. Daha sonra toplanıp dalından ayıklanan zeytinler kent genelinde çok sayıda bulunan yağ fabrikalarına götürülüyor. Bir o kadar yorucu ve zahmetli toplama serüveninden sonra fabrikaya gelen zeytinler tartılarak yağa dönüşmesi için kazanlara dökülüyor. Ardından zeytinler aspiratöre giriyor, sonra yıkanmasının ardından da kırıcıdan geçerek zeytin yağında dönüşüyor. Kent genelinde yılda ortalama 163 bin tonu yağlık olmak üzere toplamda 400 bin ton zeytin üretimi gerçekleştirildiği, üretilen yağ miktarının ise 20 bin ton civarında olmasının beklendiği öğrenildi. 

"VERİLEN TÜM ZAHMETE DEĞİYOR"

Zeytin yetiştiriciliği yapan Selahaddin Dudaklı, "İlk önce zeytini yeşil olarak kırıyoruz, sofralarımızda da yeşil olarak tüketiyoruz. Yağlık için ise 10 kişilik ekibimizle zeytin topluyoruz. Ondan sonra yağ çekimine götürüyoruz. Fabrikada gerekli işlemler yapıldıktan sonra soframıza yağ olarak dönüyor. Doğal olduğu için tercih ediyorum. 15 yıldan beri başka yağ yemiyorum. Şifa kaynağı olan bir ürün. Bakımı da kolay olduğu için bana gayet güzel geliyor. Verim de güzel. Çok farklı bir serüveni var, yemeklerden tat alıyoruz. Verilen tüm zahmete değiyor" dedi.

"ZORLU VE TATLI BİR YOLCULUĞU VAR"

Bahçesinden topladıkları zeytinleri fabrikaya getiren çiftçilerden Ahmet Topuz ise, "Bugün buraya toplamış olduğum zeytinleri getirdim. Şu an döktüm yağını alacağım, Allah izin verirse. Çok zorlu bir süreci var bu zeytinin, hele toplaması. Zorlu ve tatlı bir yolculuğu var, ama buna değiyor yani. Bu zeytinleri toplamak çok yorucu, çok zahmetli, buraya getirmesi bir zahmet. Ama burada yağımızı alıp, yediğimiz zaman ayrıyeten bir lezzet veriyor bize, tat veriyor, yorgunluğumuz atıyoruz. Kendi ürünümüzü yağ olarak çıkıyoruz, kendi yiyeceğimizi kendimiz kazanıyoruz" ifadelerini kullandı.

"ASİT ORANI 0,5 İLE 0,8 ARASI"

Zeytinin yağa dönüşme sürecini anlatan işletme sahibi Osman Şevk ise, "Tartılan zeytinlerimiz kazana dökülür, kazandan aspiratör ve yıkamadan geçer, kırıcıdan kazanlara dağılır. Kazanlarda pişer, piştikten sonra ayrıştırırız, ayrıştıktan sonra suyla yıkarız. Ondan sonra da natürel sızma yağ elde etmiş oluruz. Bu günlerde kalitemiz çok güzeldir, mükemmeldir. Asit oranı 0,5 ile 0.8 arasında çıkıyor. Bu da güzel bir değerdir" diye konuştu.

Üreticilerden Kadriye Uçar da, "Zeytin yetiştirmesi, toplaması, fabrikaya kadar getirmesi çok zahmetli bir iştir. Ama o kadar da lezzetli, o zahmeti yağa dönüştürdükten sonra inanın ki unutuyorsunuz" dedi.