Mehmet Güleç

Dileriz ki Karabağ'daki ateşkes içinde iblisi tuzakların saklanmadığı bir ateşkes olur

Mehmet Güleç

Muhtelif platformlarda dedik ki: “Koca Yunus’umuz, en hızlı aracın at olduğu bir çağda, yâni 750 yıl önce bir mırrasında “BUGÜNÜN İŞİNİ YARINA KOYMA!” diyor. Azerbaycan, elini çabuk tutmalı. Aksi hâlde  Haçlılar, Ermenistan’ın daha fazla ezilmesine fırsat tanımazlar ve tanımayacaklar.” dedik.

Azerbaycan’daki kardeşlerimiz, 28 yıl önce çok zayıf ve çok hazırlıksız olduğu bir zamanda vatanlarının ¼’ünü Ermenistan’a kaptırdı. Vatanının bir bölümü gittiği ve üzerinden 28 yıl geçtiği hâlde, öyle bir ruhî ve silahlı hazırlık yapmalıydı ki, işgal altındaki topraklarını bir hamlede ve “Üçe-beşe bakmadan” kurtarmalıydı

Nitekim Azerbaycan ordusu tarafından kurtarılmayı bekleyen Kerbecer, Ağdam, Laçin gibi beldeler varken Putin’in ,“Ermenistan ve Azerbaycan kontrol ettikleri pozisyonda kalacaklar” talimatını vermesi boşuna değildir. Hâlbuki BM Güvenlik Konseyi karar alana kadar, özellikle Güney Karabağ ve Azerbaycan ile Nahcivan arasında kalan coğrafyanın güney kısmı bugüne kadar kurtarılmalıydı. Buna benzer istikamette gerekenlerin yapılacağına dair verilen söz ve ifadelerin ne derece gerçekleşeceği bizce meçhul ve hatta müphem...

42 gün devam eden savaş sonrasında Azerbaycan’ın 5 şehir 300 köy kurtarması elbette ki bir zafer. Bu zaferde Türkiye’nin de önemli rolü var. Ancak, bu savaşın nihai hedefini bulmadan sona erdirilmesi düşündürücüdür. Ortada 8 Mayıs 1992’den beri süren bir işgal var. Azerbaycan, bir daha böyle bir fırsatı yakalayamayacağını düşünerek diğer beldeleri de çok hızlı hareket etmeliydi ve şu anda olduğu gibi bir meçhule bırakmamalıydı.

Anlaşmaya göre; Kerbecer 15 Kasım, Ağdam 20 Kasım, Laçin ise 1 Aralık’ta Azerbaycan’a teslim edilecekmiş. Göreceğiz, inşallah biz yanılmış oluruz.

Rusya’nın alelacele 1960 askeri ile 22 savaş uçağını Karabağ’a göndermesi pek de hayra alâmet gözükmüyor.  Daha kötüsü ise, Azerbaycan’a önemli derecede destek veren Türkiye ’nin anlaşma metninde herhangi bir esamesinin bulunmayışı. Sayın Aliyev’in açıklamasına göre Türk askeri, Rus askerleri ile birlikte ateş kesi gözetleme devriyesi görevi yapacakmış. Devede kulak gibi bir şey.

Kıbrıs çıkartmasında Cenevre’de bulunan merhum Ecevit’e, alel acele harekâtı durdurmamış olsalardı, 46 yıldan beri yaşadığımız sıkıntıları yaşamamış olacaktık. Biz de zaten, Karabağ Harekâtında da benzer emrivakilerin olmasından kaygılıydık. Korktuğumuz başımıza geldi. Korkarız ki, Karabağ da Kıbrıs gibi olmaz.

İşgalci ve vahşî düşmanın burnu iyice kırılmadan savaşın bıçak gibi yarıda kesilmesi, zaman kazanması açısından Ermenistan için bir lütuf. Ermenistan da, İsrail gibi terörist ruha sahip bir ülke. Halkı da, yöneticileri de baştan ayağa kadar militan ruhlu. İşte bunun içindir ki, ileriki dönemde de rahat durmayıp yine saldıracağı muhakkak.

Kolay değil; 70 yıllık Komünist işgalinin, diğer Türk Devletlerine bakarak Millî kültürün ve Millî kimliğin en canlı ve en zinde kaldığı Azerbaycan’da bile, bizim 100 yıl önceki  Kuvva-i Milliye Ruhu ‘muzun  benzerini  yakalamasına engel olduğu o kadar aşikâr ki.  Azerbaycan’ın bundan sonra, Haçlı Ruhunun merkezi Fransa hâricinde hiçbir desteği olmayan 3,5 milyonluk ve Türkiye’nin 1950’li yıllarının ekonomik seviyesindeki Ermenistan’a,  hak ettiği dersi verebileceği başka bir fırsatı olmayacak.

Yazarın Diğer Yazıları